21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1756
Okunma

bir dirhem ardıç kokusudur daldıran
Hızır yetişir gözbebeğimin çaresizliğine
katline ferman biçilen düşlerime
bir servidir hayali özgürlüğün
umudu çorak, güneşi yasak ülkemde
sol göğsümün altında çıldıran bir sancıdır
akan yaşlar
kanatlarınla kestiğin semanın şahdamarından
hasretin yağar
zehir zemberek
Nemrut’un sabahı etmez ayaz gecelerinde
dört yanım acın, kederin
Kızılırmak dibinde bir çakıl taşıdır bedenim
suya, havaya, toprağa düşerken
körpe cemre ölüleri
baharları nadasa bırakılmış
kader müsveddesi okunurken fidanların
daha kaç asır yas tutacak yüreğim
ibresi durmuşken yirmidörtte bu vuslatın