1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2123
Okunma
Susma
Susatma beni eski benliğime
Kalbimde gonca misali açan gülleri
Sevdanın sıcacık elleriyle diktin,koparma
Bir yaradan ince ince sızan kan gibisin
Damarlarımda geziniyorsun,eksilme
Ah şu kötü yalnızlık derdim
Kuru kalabalıklara karışırdım,bulamazdım kendimi
Sonra sen geldin
Yalnızlığına sığındım,çoğulluğu tattım
Gündüzler alışamadı bir türlü bana
Geceler efkara büründü
Aramızda kalsın kıskanıyorlar bendeki seni
Masumiyetini, seyrek gülüşlerini...
Sevginin ardına saklanmayacağım artık
Yaz yağmurları gibi yağacağım hayatına bereketimle
Kuruyan dudaklarına nem olacağım
Mavimsi duygularla dalgalanacağım, kıyına vuracağım...
Fakat bu susmuşluk ezik ezik ediyor beni
Parçalıyor sebeplerimi
Ağacının altında gölgesiz kalmış gibiyim
Kurumuş yaprakların, dalların kırılmış
Gitsem de kavrulacağım kalsam da
İçimde iki insan, iki ruh var sanki
Deliriyor muyum ne
Birbirleriyle konuşturuyorum onları
Sesleri kulaklarımda yankılanıyor
Lakin sen duymuyorsun
Duyamıyorsun...
Serçe parmaklarınla tıkamıyorsun kulaklarını
Sağırsın sen bana, benim körkütük olduğum gibi sana...
Bahar kokuyorsun bugün
Papatya menekşe değil de yaş toprak.
Başlangıç ve bitiş ibaretliğin
Sonsuzluğuna rağmen
Sonbaharımsın benim...
Özlem Tanrıkulu
14.09.2015 14:34
5.0
100% (1)