Dün gece,sabaha kadar yağmur yağdı,
Sokağı aydınlatan lambalar,
Hüzünlü bir bekleyişin nöbetçisiymiş gibi
yansıdılar yüzüme.

“Karıncaların baharı gözleyip,
Güneşe merhaba demeyi özledikleri gibi,
özledim seni.
Yuvada anne kuşun dönüşünü bekleşen,
Yavruların heyecanı sarmış her yanımı,
Gagaya konacak buğday tanesinin sevinçiyle
aranıyorum yanı başlarımı.”

Nuh tufanı gibi yağıyorken yağmur,
Perçeminden tuttum geceyi.
Rüzgarın sesini dinledim.
Kokun sinmişti ya üstüme,hiç gitmedi;
Dağ yellerinin esintisini adımladım,
Yollarım hep sana çıktı.

Düşlerimdi koynunun sıcaklığında,
Bakışlarının izleriydi,
Her yıkıntı
yeni umutlar getirir unutma.

Dün gece sabaha kadar yağmur yağdı.
Bulutlar bir gezgindi,bu şehirde durakladı,
Ben sana gelmek istedim,
buluta yükledim sevdamı,
bulut taşıyamadı.


Kendimi gökyüzüne bağışladım,
Dün gece usulca ben sana yağdım.