0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
734
Okunma
……………………..
Muharrem ayındayız
Aşure gününde
Aradan bunca yıl geçmiş
Kerbela sırrı saklanır
Sır nedir diye düşününce
Tansüyonum çıktı
Hastaneye vardın
Kuyrukta Sıra, sıra beklenir
Torpiller yarışa girmiş
Müstahdem, güvenlikçi
Paralılar, personel yakını
Herkes birbiriyle aklanır
Kimsesizlik ‘tak’ etti
Dertlinin biri ‘ah’ etti
Ahı ‘Allah’ katını tuttu
‘İntizar Günah’ diye haklanır
Dedi ki; Hastaneye düşene
İntizar olmaz; Dertte pişene
Şifa bulmaz, uğraşma boşuna
Garibler ‘hakça’ yoklanır
Kimin nesi varsa sığınır ya
Kimi İsa ya, kimi Musa ya
Kimi Ali sine, kimi Maviye
Dilekçelere, ahlar eklenir
Din, ne sermayenin;
Ne Hakkısızlığın bekçisi
Sosyal hayatın düzenleyicisi
Kamu Hırsızı; Nasıl paklanır
Kim bir kötülük görürse
Eliyle, diliyle engel olsun
Gücü yetmeyen ‘buğz’ etsin
Peygamber sözü ,diye saklanır
Suç işleyenin vicdanı var mı?
Vijdanı olsa suç işler mi?
İsa, Musa, Muhammed, Ali tanınsa
Yarınlar, umutla beklenir
Bir hastanemi hak, her yerde
Hani ‘Adalet mülkün temeli’ nerde
Kimliksizlik moda, kimlik sırda
Kanunlar makamsız, tüzükler eklenir
Sistemler Kerbelaya dönmüş
Mazlumlar Şah Huseyne
Nerde bir hukusuzluk varsa
Yezit zihniyeti sürümdedir paklanır
yarsuadım ‘lehep suresi’
Zulmün deşifresi, intizar örneği;
İntizardan gayrı, neyimiz kaldı
Mazlum;Ahh’tan gayrı, başka nasıl ,diklenir