aldırma Tomy
hiçbir ağaç çürük elmayı sevmez
lehçesi kırgındır
bulaşır diye belki
tıpkı toplum gibi
herkesin ağzına katıktır hani
"yarım ekmek kaşar" repliği
hanginizin umurunda
hanginiz son çocuğunu da eve almadan uyuyabilir
inkâr etme
şimdi tüylerine yürüdü ateş
çünkü hafızandaki " yarım ekmek"
sadece diyetine düşman yiyecek
elmanın ağaç seçme şansı varmış gibi


benim adım Tomy
aldatmasın
aldırmaz vurdumduymazlığım sizi
anadan ödülsüzdür
farkındayım
kimseyi inandırmaz pek
hiç anne dayağı yememiş birinin söyledikleri!
rakamlarla aram nasıl iyi olsun ki
kırkı çiğnemiş işte elli ikimi
durun!
sırası değil şimdi!
...
bilmez mi Tomy
acı/mak dediğiniz şey;
en kötü, geçmiş zaman biberi
tepkimesiz tepkiler tepiği
o okuldan önce öğrendi
biyolojik bir eksikliğin fizyolojik trendini
ne bilsin sulu/boyayı
sırtı hiç sürülmeden öğrenmiş ağlamayı Tommy


rahat olun şimdi
algılarınız çarpmasın cama
ne kadar oldu yüreğiniz seğirmeyeli
şifâ tozu olmaya çalışmayın hemen
ne tutar ki pastel bir öpücüğün yerini
ne kadar obur( öbür ) olsa bile
bir çikolatanın tümünü yiyemezmiş hiçbir anne!
...
sadece söyleyin;
o ülke nerede!



benim adım Tomy
hadi yakınlaşalım biraz
izlediği belgeselde yuvasından düşen baykuş yavrusu için bile yüreği ürperen anneler
yüreğiniz ellerim!

sizden tek dileğim
yaşı ne olursa olsun
parmağını emen birini görürseniz
ayıplamayın
hayıflamayın
çok görmeyin e mi
belki hiç ninnisiz büyümüştür uykusu
ya da içre kan sızdırıyordur ana? arteri
bilin ki;
neyse!

kimse her şeyi anlayacak kadar büyümez
ne kadar anlatsam anlamazsınız hem

bu çocuk ana/tomy’si !..






ToprağınSesi





.