10
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1246
Okunma

insanız ya..
seveceğiz elbette
iyi.. güzel de..
hadi sevdik diyelim
hem de tarife sığmaz biçimde
öylesine deli, öylesine baş döndüren
adeta, bizi bizden alan
kaybettiren benliğimizi
ne Kerem’ dekine benzer yangınlar yaratan
ne Mecnun’daki gibi çöllerde feryat figan
ne de Ferhat misali
yalçın dağların bağrında
balyoz olup haykıran
o masmavi derinlikleri andıran bir çift göz..
ki.. yalnızca gözlerinle temas ettiğinde değil
aklına düştüğünde bile
göğün en yüksek yerinde kanat çarpar yüreğin
kaybettiğinde..
kendini..
yerin yedi kat dibine
insafsızca terk edilmiş bildiğin
geceler renk / ahenk rüyalarla bezeli
uykuda
gündüzler bulutların üzerinde uçurtmalar misali
kainatın tümüne mutluluk resimleri çizdiren
kimi zaman da gizli gizli ağlatan
kuytuda
ve o tebessüm..
sıcak, sımsıcak..
ılık ılık damlarken, ruhunun derinliklerine
yüreğindeki kıpırtıları çağlayanlara döndüren
seni bir yılkı atı / küheylan misali
şahlandırarak taşıran
yaşadığın evrenin de dışına
de ki..
böylesi sevdik
sevdik de..
hani insanız ya..
çevremizde olan bitenler koşutunda
mutlu muyuz bugünden
ve dahi umutlu muyuz yarından
dost mu kardeş kardeşe
komşu komşuya yaren
üstümüzdeki nazarlarla, şüphelere düşmeden
merhaba dediğimiz bir kula
dönüp sırtımızı gidebiliyor muyuz kaygısız
akşam son nefeste baş koyduğumuzda yastığa
huzurlu muyuz, gönlümüzün dolusu
sabaha uyanabilme hazzı ve gayreti var mıdır
her birimizin içinde
dahası..,
yaşanılır bir gelecek umabiliyor muyuz
canımız..
tükenmez sevdamız..
çocuklarımızın yarınları adına
dost biriktirmek var iken
düşman mı üretiyoruz günbegün
kapımız her tıkırdadığında ürperiyor mu içimiz
güvenli mi, duvarlarımızın dışındaki cereyan
ha geldi, ha gelecek..
tehlikeyi beklerken
koyabiliyor muyuz, doğru ve yanlışın adını
yalanı ve yalancıyı ayırt edebiliyor muyuz
hak edenin, müstehak olduğu mükafatı
verebiliyor muyuz, hiç çekinmeden eline
ya arsızı, uğursuzu, vurguncuyu
ve dahi vatan hainlerini görünce nasıldır..
insana, insanlığa dair tavrımız
sıvışıyor muyuz karanlık duvarların dibine
kör, sağır ve dilsiz miyiz, primitif misali
ya da, hiç olmazsa, en azından
kimlerin ne diyebileceğine bakmadan
kötünün yüzüne karşı marifetinin tümünü
avazımız çıktığı kadar haykırabiliyor muyuz
dahası..
haktan yana durabiliyor muyuz
koruyabiliyor muyuz, hak bildiklerimizin tümünü
ona el koyma sevdalısı haramilerden yılmadan
ne dersin dostum..
bütün bu noksanlarımız tamam da
bir kula sevdalanmak mı var
en nihayet sırada
müstehak olamamışken
tan yerinde yeni doğan güneşe
dağına, taşına, ağacına, kuşuna, deresine, suyuna
sahip çıkamadıkça memleketin
hangi renkten olduğuna bakmadan
insana, insanca davranmayı şiar edinemedikçe
hainlerin türlüsünü atamamışken sınırların ötesine
asla bizim için değildir bu ülkenin nimeti
ne rüzgarı bize ait
ne toprağının bereketi
ne derelerindeki çakıl taşının zerresi
kaldı ki, sevdiğimizin eline tutuşturacağımız
dikeni bile hak edilememiş
has bahçenin goncası
memleket sevdasını bayraklaştırmak yolunda
henüz oluşamadı ise irademiz
ya da bu konuda bir gayretimiz
diyorum ki..,
haramdır içtiğimiz her damla su
sade suya bandırarak yiyeceğimiz
kuru, kupkuru bir dilim ekmek de
aldığımız her nefes
ve dahi sevdalanmak bir kula
beyhudedir..
ne yeridir
ne sırası
ne de zamanı
bitiremedikçe…
ömrümüze zulmeden
geleceğimize kasteden
bu insafsız talanı
5.0
100% (17)