11
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1375
Okunma
Sonsuz bir alemin kapısında
Başı boş gündüz geceler
Alışkanlıklarımız alıştığımız
Yaşadığımız her gün aynı görünsede
Biz her gün biraz daha yaşlanırız
Penceremizde kimsesiz ay ışığı
Güneşte gölgemiz yürür peşimizsıra
Kuşlar geçer beyaz bulutlar geçer üstümüzden
Yorgun gün batımına takılır gözbebeklerimiz
Yastığımız kuş tüyü gibi bulut olsa yaz günü
Yaz bitti güz geldi sonbahar şimdi ellerimiz
Pazar yerinde gök domatesler, acurlar
Kara incirler, sarı üzümler
Darmağan bağbozumu gibi düşüncemiz
Sandıklarında yeşil cevizler,kestaneler
Ev yapımı tarhana, kese yoğurdu, peynir
Turşuluk kırağadan önce son yeşil biberler
Süslüyor tezgahları
Köylü pazarında genç hanımlar, nenem yaşında kadınlar
Kalkmışlardır gelmişler çoktan pazara
Satınca üç beş kuruşluk erzaklarını
Yüzleri gülüyor derin çizgili alınlarında
Sonbahara dokunuyor ellerim
Güz gülleri donatıyor parkları, bahçeleri
Gölgeler erken düşüyor pencereme
Kipriklerin de fersiz bir rüzgâr
Dilimizde bakır rengi bir tat
Kıvrılan gazeller sürükleniyor
Sokak ortalarında ekimi kucaklayan
Güneş düşmüş gün doğusunda kaldırımlara
Başucumda çalar saat ayarlı her gün
Altı onbeşe bu sabah şehirde hava berraktı
Erken sökmüştü şafak yazdan kalma bir günü yaşadık!!
Nurten Ak Aygen
15.10.2015
5.0
100% (16)