Bir vadinin yamacında
Zirveye yakın yerde
Bulutlar yalayıp geçerken yüzümü
Bir uğultu sarıyor kulaklarımı
Anlayamıyorum
Karmakarışık sözler ve bir inilti
Yine uzaklarda biri
Ahlarını sıralıyor besbelli
Ayazı kessin diye
İri gövdeli bir ağacın, güneyine yaslandım
Yalnız kalmaktı, sessizliğimi dinlemkti amacım
Ne mümkün
Sana tutkun, sana aşık bu yürek
Oldukça bende
Acılara durak
Hüzünlere rıhtım
Hasrete ram olacağım
Daha kaç kez kimbilir

Alıcı bir kuş
Süzülürken semadan
Çam dallarındaki yalnızlık senfonisine
Eşlik ediyordu kaygısız
Eğrelti otlarında çiğ taneleri
Göz yaşımı aratmıyor burada
Hafiften çiseliyor ince bir yağmur
Bak hava karardı, kasvet çöküyor
Deli gönül iflah etmez virandır
Sensizlik hakim yâr, duygularıma
Patika yollarda kekik kokusu
Unutturmuyor ki, senin kokunu
Biraz sonrasın da açıldı gökler
Güneşli havada var kelebekler
Işık hüzmeleri inerken yere
Ben yine yalnızım bu dağ başında
Yaram azgın
Gönül üzgün
Zaman kızgın
Neden gem vuramam duygularıma

Ey sevgili
Her nereye baksam
Sen orda oldun
Yıllar yılı seni arar gözlerim
Lal oldu güzelim
Söylemez dilim
O yüzden dudağım gülesi değil
Tutsak olmuş bir yüreğin peşinde
Bizim bu sevdamız olası değil
Neden ses vermezsin çağrılarıma
Yoluna bakarım
Her gün her gece
Ben yine bir ışık göremiyorum
Sarsamda göçümü ben bu diyarden
Aklımda, fikrimde yine sen varsın
Tutmuyor hesabım
Gülmüyor bahtım
Ben ki niye senden geçemiyorum
Ey sevgili
Merhem olma yarama
“”Özlemekte güzel”””diyorlar bana
Ne diyeyim
Aramazsan, arama

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ