ince bir el
sevgiye uzanan
çiçek tarlasında mavi beyaz kelebek
bir kaç günlük mutlulukla diri
selam vermiş aşk
şiirin sesi narin ince gelincik
bir papatya düşü
falları hep seviyor çıkan
ötesi yaşam
vesaire vesaire


senden ilerisi gerisi yok sevda
başımda hala canlı halkalar çizen aşk perisi
umutsuzluk dinlemiyor
aşk şarkıları söylüyor
unutanlara inat
kavağın yelinde bülbül
ok ve yay erosun elinde
kalp yönüne fırlıyor ok
sen yaralı ben yaralı
gerisi önemsiz,
vesaire vesaire


bir de ayrılık var hani
iç dünyanda yaralar açan
avucundaki izgiyi değiştiren
bir uçtan bir uca uzayıp giden
sevgili tacını başından alıp
başka birine enjekte eden
vıcık vıcık acı keder
yol uzun mu kısa mı
uzun hikâye
vesaire vesaire


kavuşmak uzak okyanuslar kadar
bir o kadar gözyaşı, kırgınlık
çekmecede solan mektuplar
sevda satırları aşk
eprimiş lime lime
hesap sorar yoldan
alnındaki çizgiden
yoldaki ayak izlerinden, sesten
bir şarkı kalır eski bir teypte
yıkar gelir kuralları, töreyi
bir ileri bir geri gider ayağımız
basılmadık yer ararız sevdada
çiğner geçer birileri
hoyratça,
vesaire vesaire..



06. 10. 2015 / Nazik Gülünay