1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
960
Okunma
Yüreğime değen birkaç kelime
Ve içimde binlerce taş oynadı
Her biri bir avuç kul
Her biri bir avuç kül
Yutkundum giderken boğazımda hüzün ilmek atı ruhum
Omzumu yaslayacağım dağım gitti
Ve ben dağıldım bir avuç kül
Bir avuç kul yarası kaldı geriye
Acının tam orta yerindeyim
İstanbul un orta yerinde kalanların ölümü gibi
Orhan velinin sakladığı sır gibi
Şimdi yanında olmak vardı
Şimdi seni solumak vardı ey ruhum
Yağmur yağmur ıslanalım düşen her damlada
Her damlada şiir yazalım avuçlarımıza
Kız kulesinde ölümüne sevda hükmündeymiş gibi
Kanlıca’da pudra şekerine bulanmış anılarım gibi
Denize küskün küçük balıkların ölümü gibi
Puslu bir akşam üstü üşüyen yüreğim gibi
Susan saatlerin dağılan akrep yarası zaman
Bir şeyler eksik dercesine telaşlı
Demiştim ya kırılırsa yüreğim ansızın çekip giderim
Zor olan neydi biliyor musun
Yüreğimdeki korkularımla yüzleşmek
Kurak ruhumda muson yağmurlarına yenilmek
Bir avuç kul yarası kadar gerçek özleminde çürümek
Ha bu gün ha yarın ne fark eder her veda erkendir biliyorsun
İçimden tırnaklarımla kazımak kazmak yeniden
Kansız ölümüne bir avuç gözyaşı bırakmak
Seni her gördüğümde ölmek avuçlarında
Mahmudiye Düzkaya
5.0
100% (10)