Aşka inancı olmayan dul kadın Mutsuz umutsuz ev hanımı Evsiz adam fısılda! Hastanedeki kitap okuyan nöbetçi hemşire Bardağı kıran gece garsonu Ve iştahlı bakire... fısılda! Aşka şans tanımayan zor kadın, Gönlü olmayan yalnız adam, Ne yapsan ne etsen de Yavaşça fısılda!!! "aşk nerede " Lanet olsun !"Aşk nerede-sin"
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Size bir yazı ile eşlik etmek istedim özür dileyerek ustam
AŞK Yüz yıllar önce sevgisizlikten, aşksızlıktan şikâyet eden bir ülke varmış. Fakat bunlar yaptıkları şeylerle aşkın canını çok yakarlarmış Her seferinde aşk affedermiş bu biçareleri . Artık aşk o kadar yorulmuş ki insanların kendisini hor kullanmasından, yaralanmaktan, kırılmaktan o kadar yorulmuş ki artık kimsenin gönlüne düşmek istememiş.. İnsanları mutlu etmek bile onu huzura erdirmiyor ıstırabını gecelerine katık ediyormuş çünkü insanlar onun değerini bilmemiş ve kovmuşlar ülkelerinden. Çok kırılmış aşk darılmış tüm insanlığa fakat ruhlarını kaybetmişlere bir ders vermek lazım gelmiş
Ve böylece asırlarca insanlığın kaderini çizen bir yola çıkmış insanlığı terk ederek alıp başını hiç kimsenin bilmediği ısız bir mağaraya kapatmış kendini sessizce
Zaman zamanı kovalamış insanların mutsuzluğu artık dilden dile dolaşır olmuş insanlarda sevgisizlik, birbirine saygısızlıklar başlamış ülke de huzursuzluk baş göstermiş Herkes birbirlerine soruyormuşbiz böyle değildik ne oldu bize diye zeki biri anlamış demiş ki Bizi sevgisizlik ve aşksızlık bu hale getirdi cezamızı çekiyoruz hemen aşkı bulmalıyız ki döne bilelim eski günlerimize yeniden. Başlamış herkes aşkı dağlarda taşlarda her yerde kadın erkek aramaya ama kimse izine rastlamamış
Diz kırmış vezirler ülkenin ileri gelenleri padişahım halk birbirini kırıyor huzursuzluk kol geziyor ülkede medet ya padişahım demişler
Padişah her yere haber salın mutluluğu bilen bir cana ulaşın tez gelsin yamacıma anlatsın mutluluğu nasıl yakalarmış
Her yere ulaklar salınmış vezirler bir oduncunun kapısında soluklanmış
Hey ihtiyar demişler gel hele gel anlat bakalım mutluluğun sırrını padişah adına Söyle bir bakmış yaşlı adam gülmüş kendi kendine Eğer demiş siz bunu at üstünde arıyorsanız nafile İç sesinizi dinlememek niye Şaşırmış adamlar ne demek istiyorsun laf kalabalığı yapma demişler Adam açmış ağzını Siz aşkı sevgiyi lime lime ederek kovdunuz ülkeden Bense onu içime hapsettim, çevreme verdim, taşlara topraklara, insanların üstüne serptim Her sabah kalktığımda bugün bana verilen her şeye şükrettim güne gülen gözlerle başladım İşte aşkı ben böyle yaşadım Şimdi aşk saklandı korkuyor insanlığın zulümlerinden demiş Şaşırmış gelenler niye korksun get işine demişler Bunak deyip dönüp gitmişler Ve aşk duymuş herkesin kendini aradığını ama o kadar kırgınmış ki bir o kadarda üzgün açmamış kapısını çıkmamış yine de ortaya birazda ihtiyara inanmadıklarını görünce daha dersini almamış bunlar demiş
Ve son dersini vermek için insanoğluna Süzülmüş yedi kat yerin altına bırakmış kendini yerin altındaki ateş çukuruna O günden beri her insan aşkı ararmış Bulan ise çayır çayır ateşinde yanarmış Gökten üç elma düşmüş biri bana, biri sana, biride aşkı arayanlara
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.