BAYIM...!

siz hiç küçücük kalbinizi koca bedeninize sığdıramayıp,
koyacak bir yer aradınız mı bayım...?
hiç düşündünüz mü bendeki yerinizi,değerinizi...?
iç çektiren o titrek türkülerde yarin hasretliği burnunuzun direğini sızlatırken,
özlemenin ne meret bir muamma olduğunu hissettiniz mi hiç...?
siz bayım evet siz...!
bir çok bedene sızmanın verdiği rahatlıkla gülümserken,
acı içinde kıvranan bir kadının eşe dosta karşı zoraki tebessümünde
gamzelerinden sızan hüznün vebalini boynunuzda hissettiniz mi...?

size diyorum bayım evet size...!
gelmediğiniz ama her an gelecekmiş havası estirdiğiniz o yollardan,
ipini koparmış uçurtma misali ucunu kaçırdığım yıllardan,
ve telafisi imkansız hatalarınıza sebep göz çeperlerime borçlu olduğunuz yaşlardan sonra
nasıl oluyorda hala bir tek sizi sağ çıkarıyor dualarından yüreğim...?

ne kadar beceriksizmişsiniz bayım.
ne yaparsam yapayım bir türlü tutunamadınız saçlarıma
ve iki yakası bir araya gelmez sevdamdan uzaklaştıramadınız
tüm sahiciliğimi örtbas eden kamburunuz
sevinçlerimin iliklerini çözmeye yetmedi asla.
tozlu raflarımdaki adınızı sisli kentimin yedi tepesine "hayırsız" diye yazdırmak,
hangi aşkın raconuna sığmakta.
bir kez olsun yaslansaydınız omzuma,
"gitmek" eylemi yükleminden utanıp sırra kadem basacaktı oysa...02/09/2015 Can ÇALIŞKAN