Ve yine sustum sana
En çok sessizliğimde sakladım kendimi
Söylenmemiş sözlerimde gizliydi umutlarım
Yüküm çok ağır
Suskunluklarımı taşıyorum…

Ve yine sana susuyorum
Kanadı kırık iki kelimenin
Tam ortasında yine yalnızlığım
Ben susarak bekleyeceğim
Sadece kendimle konuşuyorum
Sessiz çığlıklarımla yüreğime dokunuyorum
Duyan yok ki…
Ben de suskunluklarımı taşıyorum…

Her suskunluğum bir ihtilaldı
Oysa her ihtilal bir zaferdi bana
Kutlamasını yapıyorum şimdi
Haykırıyorum delice düşlerimin arasında
Duymadığın
Duyamadığın
Duyuramadığım çığlıklarımın
Orta yerinde sana olan sevdam…

Gözlerimden dökülen şarap kırmızısı kanla
Durma alkışla
Bu tören bizi bitirişin için…
Sen susma ellerin kızarana kadar alkışla
Ve dudağımda donup kalan
İki kelimenin arasında
Gizli hayallerim…

Yüküm ağır ben suskunluklarımı taşıyorum,
Sen susma ellerin kızarana kadar alkışla
Sana susuyorum
Ve bu dünyaya
Güneşe susuyorum
Ve gece doğan aya…

Sen üzülürsen bende üzülür yıkılırım sonum olursun
Hadi sarıl bana, ayakta duramıyorum
Çok üşüyorum sensiz suskunluklarımda
Ben güçsüzüm
İnsanlar bana göre çok büyük
Hep üzülen ben
Ezilirken yüreğimde duygularım
Ben sonsuz denizlere susuyorum…

Suskunluğumun gerisinde
Sana dair her ne varsa
Ve bu dünyanın tüm olumsuzluklarına
Haykırıyorum…

Bir elvedam var cebimde
Benden geriye son kalacak olan
Bir elveda!
Sonsuz suskunluğumdan geriye haykıracağım
Sadece bir elveda!

Sana seslenmeden gidersem eğer
Söylemezsem üzülme sakın
Giderken sol yanına bırakacağım
Ve yine sustum sana…

Mustafa KARAAHMETOĞLU
24.08.2015