bu bir utku
düşmanın tutulurken nutku
dünya her dilde söyler o bir türk’tü


bu bir tutku
istiklal uğruna güneşten geçen
şehadet şerbetini içenlerin tutkusu

bu bir türkü
söyler atam "ya istiklal ya ölüm"

bir babanın göğsünde çapraz fişekler
bebeleri uykuda ninni söyler beşikler
bir gelin sevdasına hasretlik ekler
bir ana yüreğiyle eşikte bekler


şaha kalktı atlılar
pusatsız yağmur gibi coştular
onlar ki yalın yürek zafere koştular

dövüştüler
düştüler
aç ve yoksul göçtüler

gökyüzünde yıldızlara eştiler
toprağın kara bağrını tohum olup deştiler

fidan fidan yeşerdiler
özgürlük devşirdiler
sevda ektiler
ve gittiler
böyle geldik bu güne




"yurtta sulh cihanda sulh"
dese de atam
uyumaz ki düşman pusuda
belki yarın belki yarından da yakın patlar kasada
bugün kendi ölülerimizi savururken hasada
özgürlük dediğin öyle kazanılmaz masada

onlar ki bağımsızlık yeminini içtiler
anadan
yardan
evladından geçtiler
senin için
benim için
bizim için şehadeti seçtiler

dövüştüler
düştüler
aç ve yoksul göçtüler

gökyüzünde yıldızlara eştiler
toprağın kara bağrını tohum olup deştiler
bilesin ki çiçek çiçek böyle geldik bu güne

bilesin
ve bilensin kör bıçak olmuş yürekte sevdan...