28
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
2736
Okunma

şöyle ki
ne vakit bir omuz vermek istesem köhneliğimize
hep benliğinin kör isyanı yakıp da yıkıyordu sevgimi
sinsice siniyordu gizli gizli iliklerime ürküntü
sen dalınca gurur ve kibrin içine göremedim ki yar seni
her bir duygu da solup da sararıyordu
yüzünde ki bukalemunun al teni
ar ve edebi hiç zarar vermeden taşımak
o kadar da kolay mıydı sanki
inancımdan ve senden asla vazgeçmedim
yıllarca gittim geldim yine de bekledim
upuzun saçlarının gölgesinde kaldıkça mayhoş
cana her hava ne hoş
maziyi kurcalarken dün korkuyu soktu içime gece
çıkmaz bir sokakta bir biçare gibiydi hepten yüreğim
dört duvarı döndüm Allah döndüm
eskimiş yüreklerimizi de bit pazarın da gördüm
kan kusturdu bana hem de o biçim
senin de benim de taşımadığımız duygularımız meleğim
öyle bir kötü his ki bu
sahi neyimizi beğenmedik neydi ki bizim zorumuz
bir aklıma gelebilseydi ya
demek ki ikimizde çok hem de çok boşmuşuz
nefsimizin keyfinde meğer ki hepten körleşmiş gözlerimiz
söyle bana tutku emek vefa güven ve dostluk yokken
nasıl aşka varılır ki
onun için tez kayboldun daha vakit çok erkenken
hiç mi görmedi sana olan sevgimi yüreğinin içinde ki
sen hırçın mı hırçın bir kedi
bense inatçı mı inatçı bir keçi
öyle ki beyinsiz sürülerin arkasından uçuruma
hiç düşünmeden atlayan bir intihar timiymişiz
nedense biz hiç sıra dışı da olamamışız
yaşam aramıza sokup da durdu türlü türlü kuma
demişsin ki bir gelsin de
yeter ki bir kez de olsa bir yüzünü görebileyim
bu nedamet içinde ki son nefesim de
yar beni sen gittiğin gün sen zaten öldürmüşsün
ölü gömülür hiç görülür mü be gülüm
sen de ölünce gelirsin yanıma da burada yine didişiriz
sonra bilirsin ki üstümden geçirip de götürdün zulmün
hafızamı kaldı bende silindi gitti tüm sezgiler
duymaz algılayamaz oldum
girmiyor ki ruhuma bir dirhem de olsa ezgiler
başı kıçı kaybolmuş bir yaşamın tam da dibindeyim
öyle bir meçhulün elin deyim ki
dur durak bilmeden doğup da duruyor ruhumda ki isyanlar
ben beni unuttum sen kimsin nasıl seçip de bileyim ki
serde biri vardı ama aslı hiç yoktu işte severken
çevrilirken kopup da duruyor bir bir maziye ait sayfalar
oysa ki aşkın ölümsüz şerbeti yerine siz zehir zıkkımı seçtiniz
tutulmuş tüm bedenim donuk bir sancıyla düşler
kahretmeye çıldırtıp da mahvetmeye siz birebir diniz
ben özümden hunharca koparken
ki sen hiç sormadın benliğim toprağa gömülürken
geçişte de neden arkanıza hiç bakmadan koyup da gittiniz
yinede sizin o beklediğiniz son arzularınız yerli yerine gelsinler
gel hadi istiyorum seni hadi yanıma gel
gel ki makberde de bekler durur bizi o aptalca didişmeler…
(13.08.2015) AZAP…
5.0
100% (33)