gitme, dedim.
bak yağmur bile, bize ağlıyor.
yürüyecektik, yağmurda el ele.
kapılacaktık, aşk deryasında sele.
kokulu dağ güllerini savuracaktık yele
elimizi açarak dileyecektik,
sevenler,
sevilenler, çoğalsın.
aşk yayılsın, tüm evrene.

gidiyorsun,
dinlemeden,
konuşmadan bir kere.
ağlamak mı ? gülmek mi ? layıktı gözlerime,
durma hadi gitmeden cevap ver sözlerime.

gökte yağmur gözlerimde, sel bıraktın giderken.
ne kadar mutluydum daha dün, seviliyorum derken.
ayrılmakta nerden çıktı, dönelim yol yakınken.

geldiğin gibi gitmeliydin.
cennetti yüreğim, geldiğinde.
cennetimi aldın giderken,
bana cehennem bıraktın,
duvarlarım yıkık,
dallarım kırık,
çiçeklerim solmuş,
gönlü viran olmuş, bir ben bıraktın giderken.

aşkımızı savurdu, ayrılık adında yel.
bak saçımda kalmadı, siyah bir tel.
ayrılık hançerini sapladı kalbime;
bir zamanlar saçımı okşayan, o narin sevecen el.
sürükleniyor ardından, ölü bedenim gitme diyerek.
dayanamıyorum;
bir bak ardına gitmeden, senden sonrası;
gözlerimde fırtına yağmur, yüreğimde hırçın bir sel.
herşeyim derken, senin gözünde olmuşum artık bir el.
sen bilirsin artık, ister gelme!... ister gel.............