Yere düşen yaprak gibi
Tutunacak bir dal arar
Kurutulmuş ırmak gibi
Dolduracak bir sel arar

Gözü yaşlı bir mendili
Sallayacak bir el arar

Hayallerden gemilerle
Sarılarak yelkenlere
Mavi engin denizlere
Götürecek bir sal arar

Gözü yaşlı bir mendili
Sallayacak bir el arar

Yüreğini koyup aşka
Öncekinden daha başka
Şu dünyada son bir defa
Sarılacak bir kol arar

Gözü yaşlı bir mendili
Sallayacak bir el arar

Yaklaşırken kış mevsimi
Bahar sanki dünmüş gibi
Genç gönlünden aşk iksiri
İçirecek bir kul arar

Gözü yaşlı bir mendili
Sallayacak bir el arar

Gonca gibi bir kez açar
Hayattır bu bir kez yaşar
Bilir artık zaman çok dar
Durduracak bir yol arar

Gözü yaşlı bir mendili
Sallayacak bir el arar

Gülümseyen bakışlarla
Aşk yaşamak son bir defa
Gider iken uzaklara
Tutunacak bir dal arar

Gözü yaşlı bir mendili
Sallayacak bir el arar

Şu sonbahar âşıkları
Söndürmeden ışıkları
Sevda dolu şarkıları
Söyletecek bir dil arar

Fâ’ilâtün / fâ’ilâtün