Bir güvercin sürüsü
Durdumu şöyle bir cami avlusunda
Veya bir tekne
Yaklaştımı gün batımında kıyıya
Şehre doyum olmaz
Sultanahmet meydanında Üsküdar’da...

Sen neredeysen ben oradayım
İstanbul gibi seyrediyorum seni
Aldığın nefesten bile daha yakınım
İstanbul gibi bekliyorum seni

İstanbul gibi taşıyorum gozlerini
Lunaparklardaki çocuk gülücükleri
Ara sokaklarda dolaşan gençler
Hepsi İstanbul resminin renkleri
Ve İstanbul gibi hatırlıyorum seni
(Tarihin dünya üzerindeki minyatürüdür İstanbul.)
Ellerini İstanbul gibi çiziyorum resmime
Sonra bir duvara asıyorum
Kız Kulesi kartpostalı gibi...

İstanbul gibi sevmek ismini
Aşkın barınağında bir şöminenin başında.
Hem ısınmak hem aydınlanmak
Sonra bir çay yudumlamak Eminönü vapurunda.
Ürpermek her yudumda İstanbul gibi
Ufak ufak simit atarken martılara...

İstanbul gibi karşılamak sevgiyi
Yedi tepenin üzerinde seyre dalarken
Ramazan ayında oruç açarken Eyüp’te
Veya bir şarkı dinlerken İstanbul ait
Ne kadar hoş İstanbul gibi hatırlamak seni
Bütün güzelliğine ev sahibi...

Bana seni hatırlatır İstanbul
Çocuk gibi heyecanlanan yüreğini hatırlatır Kız Kulesi
Bir suru hatırlatır saçların
Boğaziçi köprüsünü hatırlatır gözlerin.
Ezan sesleri yükselirken minarelerde
Aşkın özünü hatırlatır o zarif sesin.

Bir otobüste yolculuk yaparken Avrupa yakasına
Görülür ki küçük detaylar süsler İstanbul’u
İnsanların giyimi kuşamı
Kimilerinin trafik sıkıntısından solmuş suratları
Veya sokaktaki köpekler
Hepsi birer resmin detayları

İstanbul,bütün milletlerin gözdesi
İstanbul,bir sıhhat gibi yaşarken aşkı içimde
İstanbul,bir elbisenin süslemesi
İstanbul,en büyük şahit aşka,gözlerinde