Zengin bir adam varmış kuyumculuk yaparmış
Şüpheci ve cimriymiş para pula taparmış

Bu cimri kuyumcunun tek bir kalfası varmış
Zam istese kızarmış hep başından savarmış

Ne yapsa nasıl etse geçim zor iş kalfa aç
Öyle bir hal olmuş ki kuru ekmeğe muhtaç

Düşünmüş bizim kalfa aklına bir şey gelmiş
Uygulamış fikrini geçimi de düzelmiş

Dükkana çok yakınmış bizim kalfanın evi
Biricik kedisinin işte yeni görevi

Alıştırmış hayvanı kuyumcu dükkanına
Akıllı küçük minnoş her gün gelmiş yanına

Kalfanın genç hanımı kediye muska takmış
Nazarlıkmış minnoşa onu koruyacakmış

Gizli bir de cep yapmış nazarlık muskasına
Kalfa her gün bir altın saklamış arasına

Cimri sarraf kudurmuş sermaye azaldıkça
Çıkışmış kalfasına sinirden bunaldıkça

Sarraf iyice düşmüş kovmuş genç kalfasını
Altınlara üzülüp epey tutmuş yasını

Çaldığı altınlarla genç kalfa dükkan açmış
İflas etmiş patronu ele güne muhtaçmış

Eski kalfa zamanla acayip zengin olmuş
Batık olan hasetten hastalanmış ve solmuş

Eski sarraf gezerken kalfasına denk gelmiş
Kalfası saygılıymış patronuna renk gelmiş

Sohbet havadan sudan devam etmiş bir müddet
Kalfa hakkın çok demiş gel hepsini helal et

Eski patron demiş ki sadece tek şartım var
Anlat işin aslını istediğim o kadar

Kalfa bir müddet gülmüş yaptığını anlatmış
Eski patron kahırdan artık nasıl tırlatmış

Sermayeni kediye yükledim demiş çırak
Artık ne kadar uyar kel başa şimşir tarak

Demek cimrilik beni ayak altı etti vah
Hakkım sana helaldir asıl benimdir günah

Çırak bir iş kurarak helalleşmiş düzgünce
Sermayen doğruluksa asla tükenmez bence

Murat Canbolat