Toprak,,
Aşkın zikriyle yarılan, en verimli yerinden... Kokuları içinde haiz, bereket ana, Soyutlanan yağmurda, koynunda cansız cürüten, humuslu tarafından sızlanan, bitkilerden kisve çeken üstüne, kendi dudağını laleye, ayağını kayalara, kolunu dağlara veren. Gözü seğriyen bulutların avradı...
Süvari hızasında kanca ayrıkları verimlisinden, yamaçların yaban mersini , ademotu güç veren, ve beslendiği kuş kursağı...
Devşirme kâvimler, Dövüşler, kan terleyen Dilsiz ana, lâyemut doğurgan, bence kadın...
Su,,
Kendi kendini temizleyen, berraklığın simgesi, beyliklere mâtuf, yangın sönüğü tükürmeleri, billur sırça, kayış zerafeti nehirler, özgürlük çağılları, söğüdün sevdası, şairin vurgusunu kurtaran...
Sazların çamuruyla çekişen ırmak, derdini kıyısına vuran deniz, yel gözeten göl, yağmur bekleyen çay...
Kir temizleyen, demir cürüten, cenabet paklayan, atarmadar vuruşu, kurağın vuslat sancısı, bence gözyaşı...
Ateş,,
Şeytanın keskin gözü, güneşin yavuklusu, dağların husumetlisi, tencere fokurtusu, kılıç bezeği, ciğer yangını, kundak gereği, sevgili dudağı, ihtişam sarısı...
Çelik terbiyesinde kuduruk kızıl, cehennem emaresi, dilli baca, şöminede romantizim, bence aşk...
Hava,,
Eceli gelenin paçasına yapıştığı zengin,
Ağızdan ciğere salınan doğa öpücüğü,
Hatun çiçeği kokusu, kehanet lambası, yatalak rağbeti, yara kabuğu, imam üfürüğü, rüzgâr kervanı, safın ikramiyesi, orman yatağı, gözle görülmeyen, lazım gelen canlıya, bence SEN..



Mehmet Aydın