kıpkırmızı güneşin altında
sarı ışıklar alır gözümü
sırılsıklam olmuş düşlerim; seninle
martıların ürkek bakışlarında da yoksun;
kıyıda ölen dalgaların köpüğünde de..
artık;
bakışlarımla aramam seni...
gözlerimde perdeler oluşturdu hasretin!..
ellerimle arayamam gölgeni,
gölgende de yoksun besbelli
dalgalar yıkamakta sahildeki taşları
güneşin sarımtırak ışıklarına inat,
dudaklarımdaki hasret şarkılarıyla besliyorum ruhumu...
yüreğimle aramamın da gereği yok artık;
yüreğimde sende kaldı zaten...
sen;
nazlı nazlı geleceksin biliyorum;
kendiliğinden...
uçsuz bucaksız gibi duran denizin içerisinden...
o zaman, seni kokundan tanımalıyım;
hissetmeliyim gelişini,
yosun kokusunu özümsemiş saçlarından almalıyım
o güzel deniz kokusunu...
geleceksin bir gün muhakkak; gittiğin yerden
denizlerin derinlerinden...
çünkü;
deniz kokuyor tenin;
sonsuz sevdaları içine alan deniz gibi kokuyor...
kumsalın üzerinde nazlı bir rüzgarın eşliğinde geleceksin ruhuma,
süzülerek dolacaksın;
hasretinle kemiği sızlayan burnuma...


Metin Kaya İLHAN
Faroz
TRABZON