0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1325
Okunma

Bu yürekte gece yoktu hiç batmazdı güneş
Şafak sökmezdi bu yürekte gece gündüze eş
Bu yürekte bahar vardı, her mevsim diriliş busesi
Rüzgâr fısıldayarak konuşurdu, incitmezdi nefesi
Bu yürekte billur bir özlemdi gizemliydi her bakış
Kalplerde dolaşırdı ılık bir rüzgâr, uğramazdı hiç kış
Bu yürekte kesilmezdi iç fırtınalarım ve soluğum
Dövülen hep sahilimdi dalgalar boğum boğum
Gülümserdi her şey sana ölüm ötesiydi hayat
Meyveler dalından sarkar dile gelirdi nebatat
Her şey bakardı gözüne her zerre işler yüreğine
Kiminin yüreği yetkindir kiminin yansır kalemine
Beni anlatır her cümlem hayattan ötelere vuslat
Her cümle yıkılmaz kale her gönülde bir murat
Ne yana baksan ülfet kalbe dokunan bir sevgi
Abı hayat bestesiyle yüzlerde belirir gül rengi
Bir damladan gözyaşım vardı ruhuma içirecek
Yusuf kokusu gibi bahar, elbet buralara gelecek
Yeşersin manevi tohumlar, gönül tarlalarımızda
Belirsin nebevi imzası, hüzün çizgileri alnımızda
Sevmek bizde sanattır, gönül havariliği değil
Kalp sır beldesi Allah evi, değerini öylece bil
Biz yolcuyuz ahiret yurduna talibiz uhrevi lezzetlere
Toplumu düşünmeyen vicdan ölü, girmek gerek gönüllere
Atalım gaflet yorganını bakalım sonsuz ufuklara
Açalım gönül iklimimizi mana ruhlu soluklara
Her omuzda aşka kanatları, ruhun özüyle kaim
Gül rengi şafaklarda güzel, güller açsın her daim
Bu yürekte; korku ve ümit arasında gidip gelen heyecan
Didârı ilahiye ‘ye kavuşmayı umar, canı yaratana bu can
Yusuf Erdoğan
5.0
100% (2)