sen gittin ya...

buruk umutlarım yakılmış bir köşede, sevinçlerim terkedilmiş.
titremelere tutulmuş garip sevdam
yagmurlara hasaret iken fırtınalara tutuldum hep...
yıldırımlar düştü gölgelerime

sen gittin ya......

işte o gün sıtmalara tutuldu yakarışlarım....
yarınlarıma kilitler vuruldu adeta öksürüklere boguldu feryatlarım.
sen giderken prangalar vurdun özgürlüğümün ayaklarına ..
gözlerini kör ettin sevinçlerimin
elleri tutmuyor artık hayallerimin .......

sen gittin ya...

işte o gün mor menekşeler agladı arkandan
yıldızlar yasa boğuldu...
gittiğin günden beri.. sevinçlerimi dağıtım tüm mezarlıklara...
bütün sokaklara adını yazdım ...
öksüz öksüz dolaştım sensiz olan kaldırımlarda...

sen gittin ya sevgilim..

işte ogünden beridir kuşlara küstüm.....
papatyaları bogdum ellerimle..
küstüm kır çiçeklerine.
koklalamak istemiyorum artık gülleri

Ve…

hergün yaşarken binlerce kez ölmeye terk edildim...

sen gittin ya...

şimdi gölgeler üşüyecek tenimde,
hayaller gözümde sönecek belki..

ve belkide....

saçlarım uzamayacak artık...

sen gittin ya...

şimdi titremelere tutulacak özlemlerim...
çocuksu bakışların eriyecek tenimde,
kokuların bedenimde mavileşecek ..
sevdigim giderken içimdeki seni de götür..
bende kalırsa ne faydası olurki ..

sen yoksun.....

ben yokum.....

biz yokuz....

sen ey beyaz gelincik ..

kızıllara boyanmak nasıldır bilir misin?
nasıldır hasret kokmak her sabah?
ve ne kadar acıdır bilir misin?
hersabah sensiz uyanmak.....

seni özgürlüğün masumluğu kadar seviyorum.....