5
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1913
Okunma

Yürüyorum!
Yüreğimde,dalından koparılmış
Gonca güller gibi,can çekişiyor
Hatıralar...
Geçtiğim yollarda
Ardımdan dağlar devriliyor
Ağaçlar yıkılıyor,kentler düşüyor sanki
Taş üstünde taş kalmıyor
Ruhumun acısından...
Alaca bir serçe uyuyor
Gülün kuytusunda
Kuşanıyor zırhlarını vicdan
Değmesin diye beyaza,siyah tek bir damla...
Bakraçsız kuyulardaki suyun
Günışığına vuslat hasreti bu yaşanan
Gözlerime hiçbir şey değmiyor
Karanlıktan başka...
Yukarıda sivri kayalıklar
Hüküm sürmekte
Başlarına taç olmuş bulutlar ağlıyor
Rüzgar onlara şarkı söylerken...
Koca kayalar,toz toz
Uçurumlara damlıyor
Yürüyorum, yetim kalmış çocukların
Bakışı gibi,can acıtan bir yolda
Hiç yüküm yok!
Kalan insanlığımdan başka...
Yürüyorum
Şafak, gökyüzünün koynunda uyuyor
Suskunluğumdaki çığlıklar
Gözlerime oturmuş bekliyorlar
Güneş menekşe yangını kokuyor...
Deniz kırmızı yosun hasatında
Dalgalar yorgun ve bitkin
Kızıl Ağaçlar yaprak döküyorlar
Yollarımda, mevsimsiz
Ölü çiçeklerin kokusunu getiren rüzgarı
Elimin tersiyle itip
Yürüyorum
Azad edilmiş diyarlara...
Esra TÜRKER KONUK- MENEKŞE YANGINI - 7 Temmuz- İkibinoonbeş
5.0
100% (11)