9
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
799
Okunma

DOKUNMAYIN!
Akşam olunca bastı hüzün
Gülmez oldu gül yüzün
Gökyüzünde kuşlar süzün süzün
Görünce gözlerini bahara döndü güzüm
Değmesin gözlerine akşam
Değmesin hüzün bulutları
Nereye dokunsan dökülür
Değmeden geç cam kırıklarıyla
kırılabilir insan
İhtimal bende sevdim seni
Görmez gönül de göz gözü
Bir tatlı söz unutulmaz ruhun da
Birde yalan dolan söz iz bırakır
Unutma ki tez geçer zaman
Yalan dünyaya kanma..
Hatırı yok bir fincan acı kahvenin kırk yıl
O
Eskiden di yaşamak
Güneşin kızları yanık tenlerini
Sererdi
Ayakkabısını yastık ederdi
Koyardı kolunu uzanırken başının altına
Mavi ninniler dudaklarında
Gökyüzünü Kucaklardı hayalleri deniz aşırı
Zaman aşımına uğramayan taze aşklar
Platonik sevmeler
Süslerdi
Çiçekli göğüslerini
Oy ben seni sevmişim be gülüm
Kır şeytanın bacağını
Şehir lime lime paramparça oldu
Bulutlar gardiyan yine bu gece
Ay mahpusta parmaklıklar arasından bakıyor dünyaya
Yüzümü adımlıyorum aynalarda
Mor iki halka
Kafatasından fırlamış iki göz
Dalıp gidiyor karanlıklara ay çizilmiş yüzün
Ayrık otları kitlenmiş gülüşlerim
Boş evler gibi bakışlar
Neden eskisi gibi gidip dönmeleriniz
Ay gülümsüyorsa kirpiklerin arasından
Yağmalanmış yağmurun
Kuluçkada iki yumurta üstüne yatmış güvercin
An başlarında ağaç gölgesine sığınmış ırgatlar
Bakıyorlar memleketi seyredip uzaktan
Güneş ağlıyor ekin saplarında
Başak saçların hapis
Akşam ölüyor gözlerinde neredesiniz
İklim karış karış
Gün doğuruyor
Adalarda denizler ölüyor
Bileklerinde kırma altın bilezikler
Düşlerin de düğün dernekleriniz
biz geliyoruz
Gecenin karanlığında ve uçuşan düşlerimiz
Üşüsün yalnızlığın elleri suskun yaz gecesinin adalarında..
Şiir kokuyor geceler küf kokusu gibi toprağın
Toprak olmuş geçen yılki yaprak
Düşer bayırlara el değmemiş gün
Doğsun içimize yeniden şafak!!
Dokunmayın..
Nurten Ak Aygen
25.06.2015
5.0
100% (17)