12
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
880
Okunma
gürültüsünden tanıyorsun her tantananın aczini
omzunda kutsanmış bir primat
bir firavun göz
sağır yanağında biriktirdiklerin
jezabellerin gerekçesiydi
masandaki yarım satranç kavganı görüyorum
o kaleyi koru
filler ağır göç yolunda...
bu olmamalıydı
o karartılar ellerini gölge ile sınamamalıydı
ağaçların ölgün yaprakları
heykellerine sunak olmamalıydı
parmakların o cigarayı öyle tutmamalıydı
öyle yakmamalıydı kirpiklerin bir ihtilalin kanatlarını
yüzündeki mabut gülüşten yol göster bana
keskin yokuşundan iniyorum
giyindiğim pandora tozlarıyla
alnına patikalar kurulmuş yine...
düşünme böyle...
böyle düşünme...
alnına patikalar kurulmuş yine...
ikiye böldüğün ekmeğin, ömrün, kadife koltuğun
ya da sesime sunduğun had
masandaki daktiloyu görüyorum...
biraz...
biraz...
biraz satır sonuna sığmayan ellerini bırak
sol elinle kavradığın sağ elin... yani kendi elin...
anlıyor musun.
aramızda kalsın yalnızlık...
-aramızda çoğalmayacak bir şey o-
5.0
100% (28)