Tükendi mümkünüm mümkün içinde
Çekmeli dünyadan el deli gönül
Bir umudum vardı Hakk’ta kudrette
Savurup götürdü yel deli gönül

Kiminin umudu Hakk’tan kesilir
Kimi her gördüğü ipe asılır
Kim var ki böbürlenir kasınır
Bilmez ki tükenir yol deli gönül

Kimi mana vermez dünya haline
Kimi Hakk nişanın takar beline
Kimi can fedadır dostun yoluna
Kiminin sinesi çöl deli gönül

Kimi gider bir sevdaya yazılır
Firkata düşer de bağrı ezilir
Kimi kervan olur yola dizilir
Taşımaz yükünü kol deli gönül

Kimisinin yarası var merhemsiz
Kimisinin bin derdi var dermansız
Kimisinin ömrü biter zamansız
Vakitsizce solar gül deli gönül

Kimi her güleni dostu sanıyor
Kimi olur olmaz işe kanıyor
Kimi boşa ateşlerde yanıyor
Kiminin ciğeri kül deli gönül

Kimi yarasını zehirle sarmış
Kimi hasretine bir umut karmış
Kimisi dünyanın malına varmış
Kimine bu dünya pul deli gönül

Kimi Mecnun olur sevda çölünde
Divane gezinir yari dilinde
Kimisi aşıktır sazı elinde
Sırrının ortağı tel deli gönül

Kimi bir sırrını açar dostuna
Dost olan dostunun düşmez kastına
Gönül olmaz bir gönülün üstüne
Gel de bu sözümden al deli gönül

Kimi pek ganidir inayet eyler
Kimi sevdiğinden şikayet eyler
Kimisi ömrünü hikayet eyler
Anlatır derdini dil deli gönül

Kimi kapılmış da dünya seline
Kimi düşmüş muhannetin eline
Kimi güler ağlanacak haline
Sen de benim gibi gül deli gönül

Kimi yüreğine kazımış sabrı
Silmiştir gönlünden kin ile kibri
Dostuna fedadır Emrah’ın ömrü
Oturmuş gözlerim yol deli gönül

16 Eylül 2012-Pazar