Cennet mahallesinde ki
Gönül tarlamı bıraktım nadasa
Saçtım üzerine sevda küllerini ilaç niyetine
Sonra düş bahçeleri kurdum.
Evleklere bölüp ektim aşkın tohumlarını.
Gözyaşlarımla suladım
Hayallerimle besleyerek rüyalarımda yeşerttim…

Zamanın olmadığı
Saatin daha bilinmediği
Zamansız zamanlarda delice sevmiştim seni
Belki rüyaydı!
Kim bilir belki de hayaldi düş bahçelerinde gördüğüm…

Nefes nefeseydik, hızla çarpan yüreğimiz
Göğüs kafesine sığmıyordu!
Her nefes bir öncekini geçmişte bırakırken,
Zamanın içinden çaldığım, zifiri karanlıktaki tek ışıktın sen.
Zamanı durdurdum şimdi,
Karartma gecelerini yaşıyorum
Tüm ışıklar söndü tek tek…

Hadi uyan!
Uyan aç gözlerini, vakit tamam
Kalk hadi!
Kalk git!
Git vakit daha geç olmadan…

Zamansız zamanlarda boşuna harcanan zamana yazık
Biz hangi yanlış zamanda sevdik ki
Samanlık seyran olmadı hiç
Vuslata ulaşamadık zamansız bu aşk yolunda
Vakit hicran vakti,
Vakit ayrılık vakti,
Tüm sevda köprülerini yık
Denizleri yak, gemileri yak, kalk git artık...

Martıları küstür en büyük aşkları olan denize.
İyi güzel olan ne varsa, hepsini yak
Yeniden doğmak için küllerini savur da öyle git
Şimdi;
Vakit vuslatın vakti!
Vakit ayrılığın vakti!
Bizimkisi var olmayan bir dünyada...
Düş bahçesinde ki iki hayal sadece
Göz açıp kapayana kadar geçen bir anlık zamanda…
Kapanıyor perde bu komedi oyun bitti son sahnede
Çünkü vakit vuslatın vakti,
Vakit ayrılık vakti
Hadi uyan!
Uyan aç gözlerini gördüğün rüya bitti…

Git artık!
Daha çok yormadan, daha çok yaralamadan git ne olur?
Yürekteki küçücük heyecan,
Gözlerdeki belli belirsiz flu bir gölge ile
Yaşamayı hayal ettik, yaşamadan bittik
Vazgeçiyor bizden hayat
Aşk her şeyden
Senden benden vazgeçiyor
Vakit vuslata erme vakti olsa da
Önemini yitirmiş çoktan zaman
Çünkü
Vuslat bizim için ayrılık demek...

//Zamansız gelse de bazı zamanlar, hiç olmaması gereken bir zamanda olmasını düşlediğimiz zamanın yansımasıymış rüyalarımız//

Mustafa KARAAHMETOĞLU
04.06.2015