Milyonlarca yıldız gökte asılı
Kulun kula kul olmuş
Devlet içinde devlet
Hükmünü sürüyor sahte dindarlığın
Çitelesende sabun sürsende lekesi çıkmaz
Bu nasıl bir illet
Pusatta vişne lekesi kan kokusu
Bulut bulut olmuş patiskası
Analar dizini dövsün yolsun saçını



İçimde ince bir sızı
Yüreğim bodrum katı gibi
Karanlık bulutların zindanların içinde
İncir çekirdeğini doldurmayan konulardan
Sudan sebeplerden mi



Bir sorhoşun kahrını çeker gibi ezikliğin
Devlet içinde sahte dindarlar
Kölesi olmuşun bir dinsizin Murşide
İçim kanıyor seni böyle görünce



Daha ne susuyorsun
Sustukça başından gitmeyecek bu bela
Yarım ay gibi erken batmış
Yağmur yağmış zindan gecelerine
Sabır küpü olmuşsun
Sirkeden bal şekerini yutmaktan
Şişmiş yüreğin ağlamaktan
Acı çekmekten
Öfkeni sandığa göm olsun bitsin



Bak gökyüzünde yağmur gece boşalttı içini
Senin gözlerinde morluk şişkinlik
Hafızası zayıf bir çocuğun
Matematik çalışmasına benzer
Mürşide sınıfta kaldın zaman değişti



Suskunluklar para etmiyor adam sende
Sırtını vur lokmasını al
Böyle hayat geçmez
Aşkı bir akşam üstü mezara koydun
Ölü uykusunda karın tokluğuna
Ekmeğini kana buladın yetmedi
Bu suskunluklar suları durultmaya
Senin kadar kimse çekmedi senden
Öfkeni kus artık göm sandığa
Çocuklarınıda bulaştı bu suskunluk
Belkide onlardı elini kolunu bağlayan



yarım yamalak gece uykularını
Tütün kokuyor ağzın
İçin dışın nikotin
Aynada kendini tanımıyorsun
Seninle birlikte gidiyor
Nereye gidersen acıların
Sen neredeysen onlar orada
Bu acizliğin yoksulluğun başına bela oldu
Kıramadın kaldır at
Bu paşa amparı gibi yüreğini
Kır kalemini çengele geçirdiğin
Günlerinden hesap sor
Kırklanmış feryatlarını duyur
Topraksız mezarlara teslim etme kendini



Yaşamak arslanın ağzında
Bu savaş suskunluklarla yürümez
Çek kılıcını batır acıların karnına
Ya galip ya mağlup olursun en fazla
Ama savaşmadan ölme be Mürşide
Suyu çekilmiş kuyu gibi yüreğin
Bak gece zindan top patlasa kimin umurunda
Bütün dertlerin pimini çek usulca
Düşmanın ölmeden ölme be ölme!

Nurten Ak Aygen

25.05.2015