5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
889
Okunma
sislenmiş inzivaya çekildiğim köşe
toprakla hem dem olan antik yalnızlığım
soran olur mu çürümüş kemiklerin hatrını
dili çözülmemiş yazıtım kaç asır bekleyecek
ne zaman son bulur bu gizem bilmem
söylenecek ne çok sözüm var
gündüz çekmiş elini yüzyıllardır
berzah aralığında vaveyla mahkumu
ah kurtulabilsem gecenin dehşetinden
baki bir sehere tutunarak
hangi çağın sahilinden
derinliğine bakmadan daldım toprak denizine
lahitin damı çöktü nakşı neydi
nicedir renge yabancıyım
rüyamda çizdiğim umut resmine
saldırıyor bir olup geceyle gündüz
indirildiğim günden beri buraya
ayrı düştüm sesten renkten nefesten
güncellenmemiş onca asır
teşhisi konulmamış yangılar
bağımlıyım yangınlara yürekten
karanlık çekilecek üstümden
ufkuma doğacak gülümseyerek sabah
sislenmiş köşemden ağırırken özlem
biriken ne çok sözüm var
• Şiirinizi Düzenlemek İçin Tıklay
5.0
100% (4)