2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
922
Okunma
Tenimde gezinir ruhu;
Adına; mazi denilen zamanın...
Mazi, kör bıçak gibi keser biryerlerden;
Gelecek günlere dayanmış merdivenimin bacağını...
Mis kokulu sabahları arıyor yaşlı gözlerim
Nafile!...
Dostlukla ısıtırdık; buz gibi Karadeniz’in sularını...
Güneş sanki daha erken doğmak için çabalardı?
Tan yerinin ucunda...
Geçmiş, mazi olmuş sabahların sıcaklıkları
Hâlâ daha yakıyor;
İnceden inceye, hasretle sızlayan burnumun direğini..
Gözyaşlarım hâlâ daha sıcak...
Gözlerimde fer kalmasada...
Offf be Karadeniz offf...
Suların hep burada mı gülerdi sanki?
Tek tek çakıl taşlarında nihayetlerken yolculuğunu...
Sadece burada mı yıkanırdı balıkların gözpınarları?..
Güneş; Faroz’u kıskandığı için mi acele ederdi?
Sanki; geceler bile kararmazdı burada?
Cıvıl cıvıl sahilinde muhabbetlerin aydınlığında...
Odabaş’ın büfesinden bir külah dondurma alıp
Volta vururken parke taşların üzerinde...
Dalgaların; çakıllarda sevinçle ölmesini dinlerdik...
Tenimde gezinir ruhu;
Adına; mazi denilen zamanın...
Birbirini kovalayan günler, ekledi hasretleri,
Yıllara vurdu ay’lar... İçinde sakladı güzellikleri...
Faroz...
Ey gidi Faroz...
Hırçın dalgalar arasından dostluklara köprüler kurulan Faroz...
Hasretlerin ince sızısını mazi diye yutturdu bize zaman!..
Şimdi; eski ve sararmış resimlerden alıyorum
O güzel yosun kokusuna karışan
Sevgi dolu yüreklerin nefesini...
Her geçen an’ımız; bir kurt gibi kemirirken
Gelecek günlere dayanmış merdivenlerimizin
Gittikçe yaşlanmaya yüz tutmuş bacaklarını...
Hasretlere özlemler katan zaman
Yapıyor yine bizlere, yapacaklarını....
Metin Kaya İLHAN
Faroz
TRABZON
5.0
100% (1)