0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1572
Okunma

Bendeki beter hasretini görünce
buzları bile eriyiverdi
şu karakış’ın.
Zehir zemberek misali olsa da
bu sevdanın
çileli zemheri;
o gözlerin,
son cemrem olup
düştü ya bir kez gönlüme,
takmıyorum artık
ne ayrılığın ayazını,
ne de engellerin lodosunu poyrazını..
Sesinin bir tınısı
benim artık ilk baharım.
Ne zaman ki hüzün görsem gözlerinde,
kuru bir yaprak gibi
bir bir sökülür direncim
hücrelerimden.
Hiç kimse görmez,
kulaklar duymaz,
gönlümün garip kuytusunda ben
çığlık çığlığa ağlarım.
Gül gibi sararıp solarım.
İşte ben
tam da o an "sonbahar"ım.
Gözlerin gözlerime değince
hep
Ağustos sıcağı gibi yanarım.
Ahhh o " belirsizlik ve zaman "
bir kalksa aradan..........,
dört mevsim yetmeyecek ki bize !
Aman sus......
Ne dört mevsim
ne de yedi iklim
sakın duymasın bizi.
Kıskanırlar seni.
Çünkü sen benim
beşinci mevsimimsin !
"Olmaz" deme bana,
olmaz’ı olur kılmazmıydı aşk?
Varsın;
döngüler de değişsin.
Yeterki sen
zaman’ı
dikenli tel gibi çekme artık
aramıza.
Kararsızlık " bir kötü mevsim "
tüketir bizi, bileceksin.
Ömürden tükenen
yalnız zaman değil;
tükeniyorum ben,
bunu bir ben
bir de sen bileceksin.
Ve korkarım ki
mevsimsiz kalacaksın bu gidişle.
Sen,
hem aşka
hem de
bana gecikeceksin....
10:02:2015
Çankaya mh:/ Küçük Yalı
İzmir.
5.0
100% (2)