0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1063
Okunma
Acıyla buruşturdu yüzünü
Ağız dolusu küfürler savurdu
Çöktü olduğu yere
Geride kaldı çocuklar
Bir şehrin gürültüsüne sağırdı
Doğan güneşe kayıtsız
Gözden kaybolmaya başladı umutları
O zaman anladı gerçekti
Hiçbir gerçek bu kadar sıkmamıştı canını
Keşke yalan olsaydı diye içerlendi
Kalkmaya çalıştı
Çakıldı olduğu yere
Kulaklarında hep aynı ses
Çok mutlu diyorlardı
İtirazı yoktu mutlu olmasına
Gözleri başka gözlere bakıyormuş
Eli eline değiyormuş hani
Pis bir yalan demişti içinden
Yapamazdı hani böyle çarçabuk
Boşuna düşünmüştü bu kadar
Bahane ile avunamazdı ya
Yapmıştı işte
Şimdi dünya dardı bedenine
Yüreğini söküp atmak istiyordu
Akbabalara parçalatsa kendini
Böyle gitmezdi gücüne
Sonra döndü
Bitişini izliyordu sokaklar
Loş ışıkların altından geçti
Saptı şehirden
Bir uçurum kenarında durdu
Yanaklarında tek damla yaş vardı
Gözlerini dik uçuruma çevirdi
Ayağını öne doğru götürdü
Sonra yerdeydi çakılmıştı kanlar içinde
Ertesi gün gazateler yazmıştı
Üçüncü sayfaya büyük bir resmini koyaraktan
Kimliği belirsiz sahipsizdi diye
Kimsesiz kalmıştı
Beklemekle bir ömür geçirmişti
Biliyordu gelmeyecekti
Ölümü acıydı yalnızlığa
İhanete müjde gibiydi