0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
844
Okunma
Kızılca kıyametin arefesi
Yarın büyük gün
Gideceksin bakmadan ardına
Nerden anladın diyeceksin şimdi
Gözlerin uzaklarda
Gülüşün koptu yüreğimden
Bir rüyadan uyandım kabus görmüş gibi
Başka bir ele değerken ellerin
Buz gibi üşüyordu bedenim
Kimsesizlik cehennem gibi düşüyordu üstüme
Kırık dökük cam parçaları batıyordu elime
Ben canım acıdı diyordum
Sen ölümler seriyordun önüme
Yarın hava bulutlu olacak gibi
Güneş bulutların ardına saklanacak
Rüzgar dağları aşarak şakağıma vuracak
Bir kasırga kopacak
Depremler artçılarla sallayacak her yeri
Ben yere düşeceğim
Gözlerimden akan kan ayaklarıma yapışacak
Ben yandım diyeceğim yalvaran gözlerle
Sen beter ol diyeceksin aldırmadan
Ve karanlık terketmeye başladı şehri
Dilim damağıma yapışıp kalakaldı
Bir sis çöktü içime apansız
Saat ayrılığa ramak kaldığını gösteriyor
Ve kanı çekilmeye başladı damarlarımın
Vakit tamadır şimdi
Çıkıyorsun şehrimden işte
Ardından bakmak istesemde boşa
Ne ayaklarımda mecalim kaldı koşmaya
Nede boğazımda dermanım haykırmaya
Ben gitme diyeceğim sana
Dahada uzaklaşacak nefesin
Tek isteğim var Tanrıdan şimdi
Açlıkla sınandımda dayandım ölmedim
Sonra hastalıklar atlattım en ağırından
Yokluğunla başa çıkacak güçte değilim
Toprakla birleşmeye razıyım
Yokluğunla sınanmaktansa...