5
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1893
Okunma

Kafesini açıp tüm kaygılarımızı azat ettiğimizde
Kıstığınız sesimiz çığlığa dönecek umut türküleriyle
İpsiz bir uçurtmayız...
Yarınlarımızı gölgeleyen
Belalı ellerin avuç içinden kayarak kurtulan
Siz bizi gökyüzünde görün birde
Biraz kırmızısından
Biraz sarısından çalmışız hayatın
Turuncu bir gülümseme emanet etmişiz güneşe
Güldürmez ise, vebalimiz onun boynuna
Şimdi
Bir buluttan bir buluta değiyor başımız
Heybetli dağların yamacından el sallıyor çiğdemler
Eğiliyor bir uçak selam veriyor göz ucuyla
Daha ne isteriz ki
Özgürce tutunmuşken rüzgarın saçlarına
Daha düne kadar
Derin nehirlerin serin sularında üşüyerek büyüyordu ıslak umutlarımız
Hep kendimiz sarıp sarmalardık yorgun yıllarımızı
Hiç yüksünmedik
Şikayetimizi arz etmedik Tanrıya
Bizim için
Bir sigara bile tek nefeslik içimdi elden ele dolaşan
Canımızı kanımızı ekmeğimizi paylaştık ölümüne
Küsmedik sefaletimizi sırtlanırken
Asla isyanı almadık dilimize
Sabrı yoldaş
Şükrü sırdaş yaptık her günümüze
Biliyorduk ki bir gün gözlerimizdeki hüznü silecekti
Geriden gelen
Ayakları taze ot kokulu körpe yedi verenler
Ve...
Artık yaşamak sevgiye, ölmek nefrete mahsus olacaktı
Böyle dilekleri astık hep omzumuza
Ödün vermeden tespih tanesi gibi sayılı günlerimizden
Bedeli ne ise ödedik yarınların
Direncimizi kıramadı zulüm
Şeklimiz
Şemalimiz
Kavgamız
İnsan onuruna yakışır yaşamaktan mütevellitti
Artık hakkımız olanı istiyoruz
Kim karışır özgürlüğümüze
Kim dur diyebilir biz koştuktan sonra
Bahara niye geldin diyebildin mi
Doğarken öldürebildin mi güneşi
Öyleyse çekil aradan
Ön yargının muhafızı
Dilek USTA