9
Yorum
17
Beğeni
4,9
Puan
5201
Okunma

bu çağ,
bir Meryem boşluğu Vera
bir Ebû Zer boşluğu,
bir Addas büküklüğü boynundan giryân,
şâh damarında kanayan Bedir boşluğudur Vera!
lâkin, âhir-i zaman
aklım çivili duvarlarda
asılı idiğinden gör Vera?
Şam yanıyor,
Bağdat kanıyor Vera
âh, bil Vera
adayanlar ve adanmışlardan olanlar
eksikliğidir bu kanayan coğrafya
kül bacaklı yangınların abandığı
merdivenlerde boğulur izmlerimiz
evrenin hurda düşlerinde,
feylosofların aklı kosmos
ve kaosun raksı zaman
aklım çıkıyor anlamaktan
ben cüce her gece her hecede
dev aynalarında dil çıkaran
ben çağı bulamayan yitik
kuzey neresi, ya şimâl
hangi haylaz tutuyor el yeri
etrafımda dönen boşlukta kaybediyorum
gözlerimi astığım yivsiz çiviyi
bakanlarla görenler arasında tayaflarım
aklı çıkıyor
anlatanın Vera
yer kürede bir hüzün
arşâ küskün gözü kapalı gidenin,
Halep’te boğazına saplanmış idi dünya
duymadı, görmedi âhını insancık
ey masum çocuk!
âh, dedim ya
bil Vera
bu çağ bir Resûl yokluğu
zır zivır rezil haritalar
cetvelle çizilmiş sınırlar
parsellenmiş,
sûni sınırlar..
arada kalanın âhı
bile duyulmaz Vera
modern zaman,
modernite..
ulusçuluk..
bilinçaltı önyargılarımız
bir coğrafyada kanar
diğerine barbar
bilmedi âdem!
en ûlvi âyet kendisi idi Vera
yaşamak Şam’da,
Bağdat’ta, Doğu Türkistan’da
Kobane’de, Gazze’de rüyalarımızı
kana boyadı Vera
ând olsun Vera
hattatın alnında damlayan vav’a,
sabahın fecrine, O’nu zikreden aya;
her gece ama her gece
göğsümde bir âyetle patlıyorum
Gazze’de, yanan Bağdat’ta,
kanayan Şam’da...
vel’âsr / innel’insâne lefî husr
âh Vera.."
Uğur Ali İmrân
5.0
94% (16)
4.0
6% (1)