12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2442
Okunma
Siyaha döndü güllerim goncası kırmızıyken
Hani bahardı bütün mevsimler.
Hani sen varken karalar bana yakışmazdı.
Yüreğim çırpınır boşlukta kalan tüm sesler gibi.
Üşütürüm geceyi nefesimin zemherisinde.
Kor alevli bir şehir olur gözlerim.
Ve sen geçersin göz bebeklerimin yandığı yerden
Kristal acılar düşer sevdamın onulmaz yaralarına
Susmak çözümse işte kilit vuruyorum dudağıma
Bir daha adını anmamak için
Sandıklara saklıyorum bildiğim bütün kelimeleri
Ve yağmurları salarak gözlerimden
gidiyorum ansızın sana elveda demeden Yar
Yaralı bir kalp bırakıyorum ardımda
Biraz benden,biraz yetim kalmış bir çocuğun gülüşünden.
Zannetme bu gidiş bir gelişe gebe.
Çoktan yıktım sana çıkan bütün yollarımı
Bir gece sürdüm ayrılığın acısını Zümrüd-ü Anka’nın gözlerine.
Kaf dağını sordu bana; Bilmem dedim ,bilemem şimdi o çok uzaklarda.
Virane evler geçiyor yüreğimin acıya bakan yamaçlarından.
Beyhude bir ömür bu. Yakışmıyor bana.
Bu deli intizar
Lakin durmuyor adını her andığımda gözlerim.
Mecnun sevdasından kanatıyorum aşk gömleğini
Yusuf oluyor gözlerim kuyulara ram oluyor göremiyor Yar seni
Yitik sevdamın küllerini tutuşturuyorum özleminle
Ve bir düş soluyorum her nefesimin ardından.
Duvarlarda adın saklı
Şu kanayan eller benim, şu yarıda kalan çığlıklarımın son tınıları.
Kahroluşun efsanesinden yüceleşiyor gözlerin
Ama zannetme demirleri vurmam yüreğime
Gel desen gelmem,gelemem.
Büyük bir aşktır beni huzuruna getiren
Ve yine Mecnun sevdasından kanatıyorum aşk gömleğini
Leyla çok uzaklarda değil. Bir el uzatımında kalıyor bütün sevdalar.
Özgür bırakıyorum sürgüne gönderdiğim celladımı.
Ve bir yağmur başlıyor, adı; Aşk...
N.A (11.2007)