4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1796
Okunma

Kuru bir gürültü gibi
kim vurduya giden
hayatlar
ekmeğimi banmışım
ben acıya
suyumu katık etmişim
kimsesizliğin demlendiği
sebebsiz acıları
görmüş geçirmiş
i k i g ö z ü m
ne özgürlüğü tattık
ne tutsaklığı
adamakıllı alıştık
bilmedik
törpülendik
bizi adam
etmedi
zihniyetteki
b u y o k s u l l u k
yaşamak ah yaşamak
iki taşın arasında
bir karınca misali
toprağı tekmeleyerek
ufalanmışım
yuvarlanmışım
ilmeği kendi ellerimizle
geçirdik boynumuza
şikayet dildedir
yumruğu sağ gösterip
sol vurur
uğruna can verdiğin
sevdiklerin
Böylemi olmalı insan
ihtimaller üstünde
yolsuz
yolcusuz
sonsuz
yolculuğun
tiğnetinde
neye baksan
farabi
El yerine koy
git elleri sevindir
nereye baksam
kırık bir gönül
nereye gitsem
bir sitem
ama yine de
şikayet dildedir
kendinedir
seven sevdiğinde
vücut bulur
Ocağı yakarsın
çaktığın kipritten
barut kokusu gelir
hiç aklımda yoktu
söylediklerin
girip çıkıyorsun
kapılardan
inip çıkıyorsun
merdivenlerden
basamaklar dar
bir tren yolculuğunda
sallanıyor hayat
bir salıncak
üstüne bastığın t o p r a k
ne gittiğin yer
ne de kaldığın
bir varmış zaman
bir kaçış an
her nereye baksam
darmadağın
bir vatan isterim
göğsünde
ana gibi rahat
u y u y a c a ğ ı m..
Nurten Ak Aygen
22.04.2015
5.0
100% (10)