7
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1113
Okunma

doğum sancıları ayrılıklara
sızım sızım sızlar, için için dem
boşalt katranların, dök iliklere
kâidesi gönül, senin için dam
.
bu aşkın ardından ne der elâlem
beni elden ele kor keder elem
başı gider lâyık bu kadere dem
gül bahçelerine demir perçindim
.
dilimlendi cânım dünya içinmiş
istemişler lâkin ölüm kaçınmış
vuslat-ı toprağa yaşım kaçınmış
namlusun doğrultan bakar niçin kem
.
gününü gün eder... suç topraklara
felek çarkı inler, yağ kopçaklara
kale duvarlarım gel kapçaklara
aktıkca galebe çalar, hırçın dem
.
cân içinde ol cân yâri hissettim
adetâ bir düşman bir habis settim
elimde mıdığım keskin pusatım
kartal mekanında uçsuz yâlçın cem
.
uçuruma kıyı, yollarım çöl kum
intihar düşkünü hâsılı dölüm
yoksul’un aklında asılı öldüm
hakkını almaya, vahşi haşin cem;
peşpeşe gelir parası peşin cem
Mıdık :: cirit... tahtadan ağaçtan yapılmış sopa, silah
eskiden silah başına değil mıdık başına diye bağırılırdı askerlere
5.0
100% (12)