Yağmur kuşu
Hırçın denizlerin kaçkını
Bir eylülde ıslandı gözlerim birde sen gittiğinde

Başladı mı düş kentlerine yolculuğun
Uğra arada benimde semalarıma hal hatır sormaya
Taze umutları sevinçle sarmala kanatlarında
Bırak saçlarımdan aşağı yitik özlemlerimi

Sebebini sorma
Anlatmam için gelmen lazım
Benim pencerem hep deniz kenarı
Ama kırıp çıkamam hapsolmuş yalnızlığımı
Dökemem içimdeki uktelerimi
Onun için
Ertelediğim keşkelerimi
Kayıp yıllarımı getir bana

Aslında
Ne çok yutkunduğum şey var bu aralar bir bilsen
Yumruk gibi
Boğazımda kalıyor sevinçlerim

Öksürdükçe soluğumu kesen
Boğuldukça ciğerlerime dolan yalanlarla ölüyorum gün be gün

Mühürlüyorum dilimi
Kendime bile söylemekten imtina sözcüklerim

Korunmasız
Ürkek
Korkularını örtmeye çalışan bir çocuk gibi
Dolaba saklıyorum ruhumu
Ve kan ter içinde kalıyor hezeyanlarım
Öyle ki
İhalesi hep bana kesiliyor aldanışlarımın

Kendi aynamdan baktıklarımın
İhanetini görüyorum arkamı döndüğümde
Küfünü sıyırdıkça
Kokusunu bulaştıran kekremsi bir tadı var riyanın

Biliyormusun
Yüreğim dövülürken
Akıllanmaz benim abdal tarafım
Vazgeçmeye çalıştıkça sarpa sarıyor hep ikilemlerim

İflah olmam bu saatten sonra
İzini ört bas ettiğim yaralarıma
Hala çakıl taşı dökerek aynı yolun başına çark etmişliğim var

Yalan ve yılan meselesi
Yani iki tarafı zehir zemberek gerçekleri gün ışığından saklamak
Göz ardı etmek incitmemek adına

Hani insan bir çok kez tökezler düşer de
Dizini örseledikçe acısı, toprağa küsmez ya
İşte öyle
Hep bir yanılgı
Hep çuvaldızı kendimize batırışlarıımız
İğnenin hiç mi suçu yok

Bilirsin
Çocuk değilim ama
İnsan bazen kendine bile akıl sır erdiremiyor
Her ayaz yediğimde hala çiçek açmaya meylim

Hülasayı kelam
Kızma bana
Anlıyorum ki
"Huylu huyundan vazgeçemiyor"

Şimdi bana bir yol lazım
Sonunu bilmediğim
Ve bir köy lazım beni bekleyen
Birde benim bile beni tanımadığı simalar


Dilek USTA

Şiirimi seçkiye layık gören tüm kurul üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum .. Saygılarımla .