Uçlarını bileyip, günden güne gündemi
Sinirleri gererek nereye gidiyoruz?
Gün altında kaynayıp günün saldığı demi
Cebren tüne vererek nereye gidiyoruz?

Tokun aça telkini sanki soğuk bir şaka
Üzenler el üstünde üzülenler tu kaka
Sahi, düzen böyle mi? Bir çalım bir fiyaka
Hakkı yere sererek nereye gidiyoruz?

Akıllar kuşatılmış düşünceye geçit yok
Sıyırmak işten değil tepede zırdeli çok
Her an propaganda, sözlerce zehirli ok
Saçmaya aşererek nereye gidiyoruz?

Cahile paye veren sözüm ona âlimin
Nesindeyiz? Ucuna geliyor da dilimin…
Toptan, fişini çekip, can çekişen ilimin
Defterini dürerek nereye gidiyoruz?

Üstü de bir altıda; koruyamadık canı!
Kalmadı içimizde yaşamak heyecanı
Azrail kıyamazken canımızda cananı
Vakitsiz öldürerek nereye gidiyoruz?

Merde kurşun dokunmaz namertçe söz yaralar.
Karalar… Pespayece, rezilce bu aralar
Mantıksızca uydurup, atarak iftiralar
Alna kara sürerek nereye gidiyoruz?

Hangi ok yaysız fırlar, hangi ordu nefersiz?
Hangi kutsal savaşın anlamı var zafersiz?
Umudun dışındaki tüm ışıklar ne fersiz
Karanlığı dererek nereye gidiyoruz?

05 04 2015
Salih ERDEM