0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1571
Okunma

Sanadır bu hasret
Sanadır bu davet
Ey gül kokulu Muhammed..
Sen âlemlere şan
Ruh kandillerine efşânsın
Yüreklere inşirah ile nurefşân
Buhran olmuş dünyamıza rahşânsın
ve sevgili, hasretin sinemizde oldu el-intizar
Gel artık ey kurak aşk iklimimizdeki gül ve lalezar
Sensizlik her dâim felekten firkat eyledi bu cana bizar
Gittin, nuru hülyan üzerimize çöktü, gönül oldu ah-û zar
Her dâim koyu hüzünler ardından senden bize düştü ey gülzâr
Özlemin dalga dalga aşk ile kuşattı içimizi, iliklerimize hasretin sızar
Gündüz kandilimizi her zaman siyah tülle örttü sinsi ufuklardaki duvar
Yokluğunda; dert tasa iklimimizde yeşerip durdu, ağlayan analar var
İndi üzerimize boranlar, hep kan renginde toprağımıza düştü kar
Yorgun kirpiklerimizde boğulduk, gel artık ey vuslattaki yâr
velhasıl sevgili..
Yokluğun yüreklerimize ram ile intizar oldu
Dünyamıza dar, dilimize dildâr, kalplere bizar oldu
Sevgili, vuslatında;
Kalpler aşkının kıyamında seyrân ile cezbedar oldu
Özlemin;
Ondört asırdır gönüllerde yanıp tutuşan tebar oldu
Sevgili, sen; aşk iklimimizdeki bahar,
sevda ülkesindeki diyar ve o diyardaki yârsın
Sen, ümmetin ile cehennem arasındaki duvarsın
Ey yüce sevgili, sen her dâim gönüllerde varsın
Sen, kalplerde yanıp tutuşan âhsın
Sen, insanlığın çıkılmaz buhranına deva ile izharsın
Sen, kalplere ferahlık yayan rüzgar, yüreklerdeki ârsın
Sen, iliklerimizdeki vecd ile, can ile, dılşat ile sızlandığımız nârsın
ve o nâra zarsın; kalbimizde aşk ile zikreyleyen o zarada efzârsın
Sen, “Lebbeyk, Lebbeyk” ,
nidâsında Bilal-i Habeş’e canhıraş ile ah-û zarsın
ve sen ey yüce sevgili; ins ile cins ve onsekiz bin âleme
Rahman’dan bize gönderilmiş Muhammed-ül Yâr’sın...
Uğur Ali İmrân