0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
890
Okunma
Yapıntı
Ah çocukluğumun efsanesi
Neyin özlenir ki senin bu kadar bilmem
Nedendir sınırsızca bu gönlümde sevilmen
Çimeli’ nin laleleri al al olur her bahar
Beyaz gelinliğe bürünmüş, Aktepe’ye bakıyor
Boylu boyunca duruyor karşımda yamaç
Sanki uzanmışta yar koynunda yatıyor
Çaltılı hep uzaktı köye, hep hasret
Kösalanı yanı başında uzaklara nispet
Çevlik yan komşusu gibi kenarında
Gürcönü uzak doğusu sanki köyümün
Ya nazlı nazlı akan deresi çocukluğumun
Basmadığım yer varmı ki büklerinde
Elimde bir olta saatlerce gezerdim
Güneş geçerdi başıma, yorgun bitkin düşerdim
Bir dut gölgesinde uzanıverip
Uzunca bir uyku çekerdim
Her karış toprağında bin hatıram var
Özlüyorum o günleri hiç özlemediğim kadar
Nasıl özlenmez ki, nasıl özlenmesin
O saf, tertemiz, o çocuksu duygular
Küçücük dünyamız ne kadar huzurluydu
Güle oynaya, akıp giderdi hayat
Kulaklarımda çınlar oğlum deyişi dedemin
Ya kocaman köşklü, heybetli evi Ermenekli’nin
Meyveler çalardık küçükken bahçesinden Veli emmi’nin
Üçtaş oynardık, sayın üzerinde kardeşimle
Üterdim onu her seferinde binbir hile ile
Bir kız vardı, arada bir köye gelir
Kaçamak gözlerle bakarken öyle
Arada bir de gülümseyiverir
Kıvırcık saçları vardı, sıcacık bakışları
İşte öyle, hatıralarla dolusun yapıntı
Yazdıklarım hayatımın bir kısmından alıntı
Mazimdeki anılardan kalıntı
Şimdi hep uzaklarda olsakta
Özlüyorum seni, özleniyorsun yapıntı.
şiir dünyam
26.03.2010
Nizamettin çelik