Mıgo ki Sevgili
Hazır Bahar’a döl tutmuşken kâinat
Başında karlı örtüsüyle bir dağı
Alsak başımızın altına
Ve
Uzansak
Lohusa şerbetini yudumlayan
Alnı kırmızı kurdelâlı
Kırkı çıkmamış
Bir ovanın yatağına

Güneşi çeksek üzerimize sarı sarı
Gökyüzümüze göre uzatmasak ayaklarımızı
Ata sözü dinlemesek hiç
Kime ne
Açıkta kalsa bir tarafımız
Ayaklarımızın altından akan
Fırat’ın
Dicle’nin
Zap’ın
Ve
Asi’nin devrimleri çığıldasa bedenimizde

Saçlarımıza dolansa parmakları Karayel’in
Parakalara takılmış Zargana gibi çırpınsa

Umursamasak

Üşüsek biraz


Sonra

İmbatlar ısmarlasa gözlerimiz biribirimize

Yanaklarımızda yeni yetme ergen al allıklar
Üstü kalsa hâni
Bahşiş niyetine hayata

Mıgo ki Sevgili
Bir Sumru aşireti geçse üzerimizden meselâ
Notalasak kanat çırpıntılarındaki ezgiselliği
"Bu Şarkı Bizim Olsun" diye pankart açsak ağzımızla
Sıcak ülkelerin yerini göstersek onlara hiç olmazsa
Avuçlarımıza parmaklarımızla çizdiğimiz haritalarda

Ve
Sonra
Üzerimize pisleseler
-Boş veeeerr... desek yine de
Talihten saysak
Şansımıza sarılsak
Aldırmasak
Şaşa kalsak
Şaşı şaşı kapatsak gözlerimizi birara

Mıgo ki Sevgili
Seninle bir ömür ne çabuk geçerdi öyle
Ve işte bu yüzden Sevgili
Sırf bu yüzden
Bir masalın en güzel yerinde
12’ yi vurduğunda saatler
Ayakkabımın tekini düşürsem
Kız kulesinin 5. katının merdiven basamaklarında
Kabağa dönüşse faytonum
Ve
Kabağı fareler yese
Fareler üstüme düşse
Müslüm Gürses "Üstüme Düşme Benim" dese
Sonra elinde tekiyle ayakkabımın kapıma gelsen
Kapının kıymığı batsa parmaklarıma
Bir Çağ açıp bir Çağ kapatsam
Ve sen öpsen dudaklarından
Bana Yasak Meyveyi dişleten 7 Cüceler’in
En cadısını




Ve
Diyorum ki Sevgili
Anla
Problem sende değil bende deyip
Ayrılmalıyız senle





Her masal mutlu bitmez