2
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1338
Okunma
ah dedim içime bakarken
ve içimin çarpık kentleşmiş yollarını adımlarken
karlar prensesinin simsiyah yüreği
tıpkı siyahla beyazın çarpışması gibi
annemin naftalin kokulu sandığından çıkarıp burnumu hapşurdum
ve tekrar soktum başımı o mistik küçük dünyanın içine
elime geçen işlemeli ve kenarları oyalı mendili götürdüm buğulanan gözlerime
kıyamadım ve hızla fırlatıp sandığın içine kapağını kapattım
afaroz ettim içimdeki masum çocuğu
ve günahın kapısını araladım
ağzın doluverdi ağzıma ağız dolusu apansız
amansız tuttum soluğumu
gemiler geçti içimden deniz aşırı
tren yolları döşediler beynime
ve gönlüm bir terminal yeri gibi
gelenleri karşıladı,gidenleri uğurladı
kimse sormadı nicedir halimi yorgun musun diye
ve kimseye şikayet etmedim kendimden başkasını
ağzın diyorum sevgilim
doldu ağız dolusu ağzımın içine
ben böyle kederliyken bile
hiç böyle bir tat bilmedim
sarı kanatlı kuşlar uçtu ağzımın kenarından gök’yüzüne
ve dilim bir balık gibi kuyruğunu vurdu damağımın üstüne
ağzın diyorum sevgilim ağzın!
hayata açılan kapım benim...
02:00/20.03.2015/Sev_tap