3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma
Bir zamanlar bir deli vardı;
Herkes onla dalga geçerdi.
İlçenin zengini hacca gidecekti,
Deli bende geleceğim diye diretti;
Adam güldü eğlendi,
Sonra birden sertleşti:
_Senin hacda işin ne ey deli?
Sokaklarda dolaş serseri serseri,
_ALLAH_RESÜL aşkıyla olmuşum deli,
Özlemişim, Mekke ile Medine’yi
Götür beni, kazan öte dünyayı...
_Boşuna uğraşma ey deli,
Seni götürmenin ağır olur bedeli.
Adam gitti Mekke’ye,
Başladı tavaf etmeye,
Önde biri var, benziyor deliye,
İçinden geçirdi; benzer insanlar birbirlerine.
Biraz sonra deli geldi adamın yanına,
İsteğini sordu adama.
Adam şaşırdı; gördüğü serap olmalı,
Yapılmayacak bir şey istemeli,
Bu seraptan bir an önce kurtulmalı.
Gözlerini oğuştup bakarak deliye:
_Ben, karımın helvasını çok severim.
Olsa şu anda arkadaşlarla yerim.
Sanada minnettar kalırım.
Deli gözden kayboldu.
Adam kendince seraptan kurtuldu.
Bir saat sonra deli, adamın karşısında durdu;
Eski bir tabakta helvayı getirdi.
Adam tabağı tanıdı;
Hurdaya ayırdıkları eski bir tabaktı.
Tabağı aldı eline, helva sıcak mı sıcaktı.
Oturup, afiyetle yediler,
Deliyi bir daha göremediler.
Adam Haccını bitirip döndü evine,
Deliyi sordu, ziyaretine gelenlerine,
Hepside şaşırdı; bakarak birbirlerine.
Adam olanları anlattı.
Sonrada dönüp karısına çattı:
_Utanmadın mı eski tabakla helva göndermeye?
Rezil ettin beni, bütün aleme.
_Deli senin helva istediğini söyleyince,
Ben kendine istiyor, seni bahane ediyor sandım.
Bu yüzden yeni tabaklara kıyamadım.
_Bu tabakla mı verdin helvayı?
Kadın şaşırıp kaldı;
Bu tabak hacca nasıl ulaştı?
Adam dönerek yanındakilere:
_Bırakın beni, gidelim deliyi görmeye,
Haccını kutlamaya,
Ben parayla gittim hacca,
O, gönlüyle geldi hacca.
Çıktı belki de arşa....
Sokaklarda raslarım; bir çok deliye,
Onlarla alay edenlere,
Onları kızdıranlara,
Hatta ileri gidip, dövenlere...
Bu manzara gitmez benim hoşuma,
Müdahale etmişimdir bir çoğuna.
Yapılanlar yanlış, hemde çok günahtır;
Deli de olsa, insan insandır.
Hor görüp, dışlanmamalı hiç bir deli,
Deli bildiğimiz, belki de bir veli...
Yılmaz Çelik