Bakarsam sana
Pusarık bir mısra düşer
Gözlerimin yalgın döletine
Ve
Prematüre bir şiire gebe kalır
Mezopotam kumkuması
Kısır ruhumun bozkıları
Câlût’un alnına ölümü mühürleyen
Davûdî sapan taşı çeniler
Göğsümün boynu kırık güğümünde
Tâlût’un elindeki Mukaddes Tabut’a gömülür
3 büyük emânetin





Beyt’ül Makdis’in hizmetine adanan
Hanna’nın duasıydı
Sûre sûre hatimlenip avuçlarımda
Ruhunun suruna üflediğim Sevdâm

İmrân’ın evladsızlığı

Kitab-ı Kebir’de
İsmine 34 şehadet getirilen tek kadının
Betül’ün
Hurma ağacına yaslanıp
Doğurduğu yalnızlığının
Bir istavroza çivilenip çoğalışı

Mesih’in babasızlığıydı
Sana teşne yârem





Kâğir vicdanlı bir kuşbazın elinde çırpınan
İspinoz ürkekliği düşer
Feverân-ı ah acıraklığıyla
Kum kusan merrâreme hançer hançer
Softa yobaz dogmasıyla ifşa edilir ecânibe
Tetiğine bâkir zaferler basan silahendâzın
İgfâl edilmiş hülyâları bayrak sancak
Karnı deşilen bir ananın eteğinden dökülür haritalara
Masal beşiğinde avutulan
Uyutulan istikbâl
İpini koparmış
Boynu ıltarlı kelimelerin
Dişleri arasında kesilir dilim






Bakarsam sana
Mahşere bulanacak her yanım
Her yanım
Zülkarneyn’in sûrunu tarûmâr eden
Ye’cüc Me’cüc
Her yanım
Hâr-ı Hicâz
Her yanım
Ceziret’ül-Arab’da
Yerin yedi kat dibi bir gömüt





Yeter
Diyorum artık yeter
Ya
Gel sök boynumdan
Nefesime kuyruğunu dolayan
Ömrünün akrebini
Ya
Gel sar tenine
Tenimde kıvranan sancılanan
Taipan yılanı zehirini





Bakarsam sana
Şiir olacak