2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2296
Okunma

Bir akşam vakti bahçemdeyim.
Bir şeyler oluyor orada,
Kulak misafiriyim güneşle ıhlamura...
Ihlamur,
"Düşlerini, öfkelerini ve gözyaşlarını
Anlatıyordu güneşe..."
O tarafa baktığımı görünce sustu.
Güneşte utangaç bir tavırla ışıdı bir an.
Sonra göz göze geldik ıhlamur ağacımla.
"Neden sustun yaprakların gücü aşkına ?" dedim.
Bilirsin ben seni de güneşi de çok severim.
Birlikte konuşsaydık, beni de aranıza alsaydınız ya...
Batıya doğru çevirdi yüzünü.
"Birazdan güneş batacak" Dedi.
İyi ya sabah konuşuruz öyle ise.
Peki der gibi salındı ıhlamur.
Batmanın telaşı ile zoraki gülümsedi güneşse.
"Güneş o güneş, çekip giden
Bir ışık çizgisiyle ardında, sevgi dolu"
Ihlamur ağacıma ve bana gülümseyen...
Az ilerideki taşlardan fışkıran,
Bir ıtır çiçeği takıldı gözüme.
Yaprakları oyalı, yeşile boyalı.
Yanına yanaştım, okşadım.
Ihlamur ağacıma neredeyse on adım.
Gece bastı basacaktı,
Ihlamur sanki kıskanarak baktı.
Gönlünü aldım "çok güzel değil mi?" derken
Var mısın? Güneş, sen, ben, ıtır
Yarın sabah dertleşelim şafak sökerken...
"Ne güzel olur" Dedi
Sevinmiş gibiydi.
Kokusunu içime çekerken.
Sabahı düşledim.
Bir ateş arabası, bir darağacı, meydanlar
Susan insanlar.
Ve ıhlamur ağacımla kurduğum dünyam
Cehennemlerden cennetime dönmek...
Yarın güneş yine doğacak, her zaman ki gibi.
Keşişleme esmeli rüzgar.
Güneş, ıhlamur, ıtır ve ben
Sohbetimiz var.
Denize uzanıyorum
Güneş yavaş yavaş yok oluyor
Battı batacak sulara.
Umut ektim bu günde yarınlara,
Hoşça kal güneş, yarın görüşürüz
Erken gel bana, ıtıra ve ıhlamura...
Gece başlıyor çabuk bitmeli
Bir an önce şafak sökmeli...
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
5.0
100% (8)