Eğreti evlilik çabucak biter,
Yetim yavru hep yalın ayak gezer,
Dünde kalan sarhoşta baygın gözler,
Ne dünden haberi var,ne yarından.

Münafık bilinçsiz verir fetvayı,
Her şeyde kendine çıkarır payı,
Dinden,imandan değerli bilir parayı,
Ne ilmden haberi var,ne irfandan,

Boşadır demire çivi çakılmaz,
Nasiat et cahil akıl laf tutmaz,
Karadır dediği beyaz,ak olmaz,
Ne aktan haberi var,ne karadan,

Haramzade fazla yer,tok yatar,
Yediği gece midesine batar,
Kul hakı her türlü ondan çıkar,
Ne kuldan haberi var,ne hakından,

Siyasetin yoktur sabit kıblesi,
Siyasetçinin hiç bitmez hilesi,
Umrundamı halkın varsa çilesi,
Ne sağdan heberi var,ne solcudan,

Toksa,açın halinden anlamaz,
Elini sıcaktan,soğuğa koymaz,
Bilmezki bu dünya kimseye kalmaz,
Ne vardan haber var,ne yokluktan,

Şehirli bilmez köylünün halini,
O hizmetçi bilir efendisini,
Onun sırtında sağlar geçimini,
Ne köyden haberi var,ne şehirde,

Patron işçiyi sürekli hor görür,
Çabuk,çabuk der üzerine yürür,
Üç kuruşa dünyaları götürür,
Ne haktan haberi var,ne emekten,

Adalet topal işler saplanmışsa ok,
Mahkemede garibin dayısı yok,
Vicdansız savcıda yalan tape çok,
Ne haktan haberi var,ne hukuktan,

Mehmet Kılıçel