12
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2263
Okunma

Ahmet Arvasi
1932 yılında Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde doğdu. Ailece Van’ın Bahçesaray (Müküs) kasabasına bağlı Doğanyayla (Arvas) köyündendir. Muhitlerinde bu köyün adına izafeten ’Arvasiler’ olarak tanınırlar. Soyadı kanunu çıktıktan sonra köylerinin adı soyadları oldu. Babası Abdülhakim Arvasi’dir.
1952 yılında Erzurum Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. 1958’de Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü’nü bitirdi. Sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul’daki Eğitim Enstitülerinde hocalık yaptı. 1979 yılında emekli oldu. Aynı yıl Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel İdare Kurulu’na seçilerek, bu partideki görevine, 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar devam etti. MHP’den İstanbul Senatör Adayı da oldu.
Hergün Gazetesi’nde, ’Türk-İslam Ülküsü’ başlığıyla günlük makaleler yazdı. 12 Eylül darbesinden sonra, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’ndan yargılandı. Mamak Cezaevi’nde işkence gördü. Tahliye olduktan sonra ülkücü gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Türkiye gazetesinde Hasbihal başlığı ile makaleleri neşredildi.
56 senelik ömrünün her bölümünde hep konuştu ve yazdı. 31 Aralık 1988 tarihinde İstanbul Erenköy’deki evinde vefat etti. Saat 11.00’de ruhunu teslim etti.
Vefat ederken, çok sevdiği daktilosunun başındaydı. Ölümünü Yeni Düşünce Gazetesi, ’Bir Güzel Adam Hakk’a Yürüdü’, Türkiye gazetesi ise ’S. Ahmet Arvasi’yi Kaybettik’ manşetiyle verdi. Arvasi’nin cenaze namazı için yurdun çeşitli yerlerinden gelen binlerce kişi, Fatih Camii’ni ve bahçesini doldurdu.
Merhumun akrabası Van Eski Müftüsü Seyyid Kasım Arvasi cenaze namazını kıldırdı. Arvasi Hoca, Edirnekapı’da damadı Reşat Yamankaradeniz’in yanına defnedildi. Kabrinin biraz aşağısında meşhur Osmanlı şeyhülislamlarından İbni Kemal hazretlerinin kabri vardır.
ESERLERİ:
Türk-İslam Ülküsü (3 cilt), Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz, Şiirlerim, Eğitim Sosyolojisi, Doğu Anadolu Gerçeği, İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri, Hasbihal (6 cilt) Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayınlandı: Emperyalizmin Oyunları, Devletin Dini Olur mu, Kadın Erkek Üzerine, İnsanın Yalnızlığı.
Bir yol çizdin gençliğe, ufkumuz kararırken
Oksijensiz kuruyan, ciğere nefes gibi.
Türklüğüm tek başına,İslamsız sararırken
Bülbülüne kavuşan, altınca kafes gibi.
Tam kıvamda pişirdin, kor ateşte bedeni
Çağla hem-hal oluşun,Türk-İslam’dır nedeni.
Dünkü koca çınarı, öteliyorlarken uca
Yönümüzü gösterdin; bize Arvasi Hoca!
Yitirmiştik özümü; izimlerin izinde
Bir nazenin yaprakken perişanca savrulduk.
Fakirdik buluverdik, sosyalistin dizinde
Lenince piyonların, yalanıyla kavrulduk.
Kimimizse kapital baronların uşağı
Yağmurla çiçek açıp doğduk ebem kuşağı.
El ele kimliğimi ediyorlarken boca;
Yönümüzü gösterdin; bize Arvasi Hoca!
Ne eylüller geçirdik, sevdiğimizden uzak
Acıkmış farelerle, küf kokulu zindanda.
Zaman iki eliyle hazırlar iken tuzak
Sabır ile kurtulduk, kalbe sızan zandan da.
Şükürler olsun döndük, dünyadaki hizama
Talibiyiz yeniden; Alemlere nizama!
Aydınlarımız topu, atıyorlarken taca
Yönümüzü gösterdin ; bize Arvasi Hoca!
Gözün artta kalmasın, kıyamete kadardır
Peygamberin yolunda, fikriyatın fikrimiz.
Kılavuzsuz yaşamak, mefkureye zarardır
Yaratana bin defa; düşmez dilden zikrimiz.
Sen yaptın vazifeni, emanet şimdi bizde
Yürür eğitimciler, senin çizdiğin izde.
İçimden geçenleri, deyiverdim kabaca
Yönümüzü gösterdin ; bize Arvasi Hoca!
İsmail Süklüm
5 ŞUBAT 2015
KASTAMONU
5.0
100% (14)